Yeni Rapor Açıklandı. Linyit Yakıyor!

Yazan Ekolojist

Yeni rapor açıklandı ve linyitin yanmadığı tam tersi yaktığı ortaya çıktı. Linyit yakıtlı termik santraller hakkında açıklanan raporun verileri son derece dikkat çekici oldu.

EKOLOGOS hazırladığı “Linyit Yanmaz! Yakar!” raporu ile dikkatleri üzerine çekti. Rapora göre hem ekonomik, hem çevresel hem de sosyal maliyetler değerlendirildiğinde linyit yakmak hiç de mantıklı değil. Üstelik bunun bilimsel bir temeli de bulunmuyor.

Neden Linyit Santralleri Kuruluyor?

Hal böyle olunca, merak edilen soru ise neden daha fazla linyit santralinin kurulduğu oluyor. Eskişehir Alpu’da, Çanakkale Yenice Çırpılar’da ve Tekirdağ Çerkezköy Termik Santrali projeleri de ele alan rapor, yerel tepkilerin de aktarılmasını sağladı.

Son dönemde Eskişehir, Çanakkale ve Tekirdağ illerinde linyit yakıtlı termik santrallerin kurulması planlanıyor. Oysa yerel halk bu projelere son derece karşı. Söz konusu rapor da güneş ve rüzgar enerjilerine yönelmenin daha doğru bir karar olacağını vurguluyor.

Ancak Türkiye’de 2017 sonu itibari ile toplamda 27 kömürlü termik santral mevcut. Üstelik bu santrallerin 14’ü linyit yakıtlı termik santrallerden oluşuyor. Üstelik 24 linyitli termik santral planı da hayata geçirilecekleri süreci bekliyor.

Raporda Dikkat Çeken Bulgular

Söz konusu rapor da bu projeler üzerinde yoğunlaşıyor. Raporun temel bulgularına gelecek olursak…

Rapor, Türkiye’de kömür üretimi ve tüketimine dair artış eğiliminin bulunduğunu gözler önüne seriyor. Ancak Türkiye kömür üretimi açısından kendisine yeten bir ülke konumunda değil. Taşkömüründe ise neredeyse tamamen ithalat yapıyoruz.

Teşvikler olmasına rağmen linyit ve kömürlü termik seçeneği yatırımcılar için de çok ekonomik bulunmuyor. Üstelik kömürlü termik santraller doğayı tehdit ediyor. Halk sağlığına da son derece zararlı. Bu nedenle yerel halk projelere karşı. Çünkü ciddi hastalıkların ortaya çıkabileceği ve ölüm oranlarının artacağı biliniyor.

Üstelik hava kirliliğine de yol açıyor. Yenilenebilir enerji kaynakların maliyetleri gün geçtikçe azalırken, Paris Anlaşması’nın ardından kömürlü termik santral projelerinin maliyetleri de gün geçtikçe artıyor. Bu da finansman bulmayı zorlaştırıyor.

Üstelik kömürle çalışan santraller enerji üretiminde su kullanılmasını gerekli kılıyor. Bu durum da su kaynaklarının kontrolsüz tüketimi anlamına geliyor.

İklim değişikliğine olumsuz etki eden santraller de göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Bu da Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesini olumsuz yönde etkileyen bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.

Yazar Hakkında

Ekolojist

Ekolojist.net - Çevreci Haber Sitesi

Düşüncelerinizi Paylaşın