Bu yıl 14.’sü düzenlenen CDP Türkiye İklim Değişikliği ve Doğa Konferansı ve Ödül Töreni, “CDP’de Yeni Dönem: İklim Raporlamasından Doğa Raporlamasına Geçiş” temasıyla gerçekleştirildi.
Türkiye sonuçlarına göre, 2023 yılında, CDP’nin üç temel programı olan iklim değişikliği, su güvenliği ve ormansızlaşma kapsamında çevresel verilerini açıklayan şirketlerin oranında yüzde 36’lık bir artış görüldü ve raporlama yapan şirket sayısı 116’ya ulaştı.
Açıklanan sonuçlara göre, Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin emisyon verilerinde olumlu yönde bir iyileşme trendi görüldü. Geçen yıla göre emisyonlarında mutlak bir artış raporlayan şirketlerin oranı yüzde 25’e düştü ve önceki yıl raporlanan yüzde 51’lik orana kıyasla önemli ölçüde ilerleme kaydedildi. Ayrıca, şirketlerin yüzde 53’ü emisyonlarında azaltım olduğunu raporlamış ve bir önceki yıl azaltım raporlayan şirketlerin sayısını neredeyse ikiye katlandı.
Şirketlerin yüzde 93’ü iklim kaynaklı potansiyel fırsatları belirlemiş durumda; ancak, iklimle alakalı tanımlanan toplam risk miktarı (811), raporlanan fırsatların (251) 3 katından fazla. Bu durum, Türkiye’de iklimle ilgili risk ve fırsat algısının arasında önemli bir fark olduğunu ortaya koyuyor.
Şirketlerin yüzde 65’i, biyoçeşitlilik konusunu yönetim kurulu düzeyinde ele almış ve/veya şirket içinde biyoçeşitlilikle ilgili konuları ele alması için üst düzey bir yönetici atamıştır. Ayrıca, şirketlerin yüzde 54’ü, biyoçeşitliliği korumayı amaçlayan girişimleri açıkça desteklemiş ve/veya bu kapsamında halka açık bir taahhütte bulunmuş durumda.
Şirketlerin yüzde 66’sı plastikle ilgili hedefler belirledi ve bu hedeflerin çoğu plastik ambalaj ve atık yönetimine odaklanıyor. Raporlanan hedef metrikleri arasında en yaygın olarak, tek kullanımlık plastik ürünlerin ortadan kaldırılması (yüzde 21) ve kullanılan ve/veya üretilen plastik ambalajın toplam ağırlığının azaltılması (yüzde 16) metrikleri yer alıyor.
Düşüncelerinizi Paylaşın