Gıda Güvencesi Nedir?

gıda güvenliği nedir

Gıda Güvenliği Nedir?

Gıda güvenliği, güvenilir gıda temin koşullarını ve gereklerini tanımlamaktadır. T.C. Sağlık Bakanlığı güvenli gıdayı “amaçlandığı biçimde hazırlandığında fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri itibariyle insan tüketimine uygun olan, sağlık açısından bir sakınca oluşturmayan ve besin değerini kaybetmemiş gıda maddesi” olarak tanımlamaktadır (Koç, 2013:177).

Gıda Güvencesi Nedir?

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. Gıda güvencesini tanımlamak için 1996 yılı Dünya gıda zirvesinde kabul edilen kavram yaygın olarak kullanılandır. Buna göre gıda güvencesi “bütün insanların her zaman aktif ve sağlıklı yaşamı için gerekli olan besin ihtiyaçlarını ve gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmesi” şeklinde tanımlanmıştır (Koç, 2013:178).

Günümüz verileri ile yaklaşık 8 milyara yaklaşan dünya nüfusunun, 2050 yılında tahmini olarak 11milyar olacağı öngörülmüştür. Çin, Hindistan ve Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelerde nüfus hızla artmakta, bunun sonucunda çalışma potansiyeline sahip olmayan bireyler aile içerisindeki ortalama gıda tüketimini artırırken geliri düşürmekte ve böylelikle yoksulluk oranı yükselmektedir.

dünya nüfusu

Günümüzde dünya nüfusunun 925 milyonunun açlık çekmekte olduğu hesaplanmaktadır.

Gıda Güvencesi İlkeleri Nedir?

Gıda güvencesi kavramında Kanada’da faaliyet gösteren Ryerson Üniversitesi, Gıda Araştırmaları Merkezi (Centre for Studies in Food Security,CSFS) beş ilkenin altını çizmiştir; Gıda güvencesinde;

  1. Sağlanabilirlik: Gerek hane halkı düzeyinde gerekse bölge, ülke ve küresel düzeyde olsun herkese yeterli gıdanın sağlanabilirliği birinci şarttır ve bunun için yeterince gıdanın üretilebilir olması, üretilen gıdanın bozulmadan, çürümeden nakliye edilmesi, fazla olanların doğru bir şekilde depolanması, ambalajlanması ve saklanması konularını kapsamaktadır.
  2. Erişilebilirlik: Yeterli miktarda gıdanın sağlanabilir olması bunun ihtiyacı olana ulaşması anlamına gelmemektedir ve bu nedenle “erişilebilirlik” gıda güvencesinin ikinci gereğidir. İlk koşul için yeterli üretim gerekirken, ikinci koşul için etkin dağıtım pazarlama, kişilerin temel üretim araçlarına sahip olmaları bunların olmadığı durumlarda devletin ve sosyal yardım kurumlarının etkinlikleri gerekmektedir.
  3. Kabul edilebilir olması: Bu gıdaların sağlıklı, temiz, güvenilir olması ve insan onuruna yakışır şekilde sağlanması yani “kabul edilebilir olması” üçüncü gerekliliktir.
  4. Yeterlilik: Üretim ve dağıtımın etkinliği için “yeterlilik” dördüncü gerekliliktir.
  5. Sürdürülebilirlik: Bunun için bugünkü üretim faaliyetlerinin gelecek nesillerin ihtiyaç duyacakları gıdaya ulaşımlarını sağlayacak şekilde olması yani “sürdürülebilir” olması ise beşinci şarttır.

Gıda Güvencesi Sorunları Nelerdir?

COVID-19 salgını, beş yıl boyunca neredeyse durağan kalan dünya açlığını, yalnızca bir yıl içinde küresel nüfusun yüzde 8,4’ünden yüzde 10,4’üne tetiklemiştir. Aynı zamanda, çiftlikte hasattan sonra ve nakliye, depolama ve işleme aşamalarında kaybedilen gıda yüzdesi dünya genelinde yüzde 13,8’dir ve yılda 400 milyar ABD dolarının üzerindedir.

Orta veya şiddetli gıda güvensizliğinin yaygınlığı 2014’ten bu yana küresel olarak yavaş yavaş artarken, 2020’deki artış önceki beş yılın toplamına eşit olmuştur.

En önemli sorunun gelecek nesiller için sürdürülebilir bir gıda sisteminin kurulması olduğudur. Bu dünyadaki yaşamın devamlılığı için zorunludur. Gelecek nesiller için beslenme sağlanırken ekonomik, sosyal ve çevresel temellerden ödün verilmeyecek şekilde herkes için gıda güvenliğinin sağlandığı gıda sistemi güvencesi oluşturulmalıdır.

Gıda güvencesinin sürekli sağlanabilir olmasının yolu, mevcut nüfusla doğru orantılı olarak fiziksel ve ekonomik açıdan ulaşılabilir gıda ve suyun temin edilebilmesidir. Sürekli olarak artan nüfusa yetebilecek oranda gıda üretiminin sağlanması gerekmektedir. 2050 yılına kadar sürdürülebilir gıda yaratabilmek için çözülmesi gereken sorunlara WRI (World Resource Institute) hazırladığı Tablo1 üzerinden bakıldığında bugün üretilen gıda miktarı ile 2050’de herkesi beslemek için gereken miktar arasında fark yüzde 56 olarak öngörülmektedir.

sürdürülebilir gıda

Bu farkın kapatılması için çözümler uygulanırken daha fazla tarım yapabilmek için orman alanlarının yok edilmesi engellenmelidir. 2050 yılında %67 daha az sera gazı salımı öngörülmektedir. Bunun için de yenilikçi teknolojilerin kullanılması (geliştirilmiş tohumlar, bitki bazlı burgerler, dayanıklı mahsul türleri gibi) öngörülmektedir.

Makro açıdan gıda güvencesi, ülke ve küresel bağlamda insanlığın gereksinim duyduğu besinlerin teminine uzanan, farklı strateji ve hedeflerdir. Gıda güvencesi günümüzde devletlerin ve uluslararası kurumların müdahalesini ve koordinasyonunu gerektiren bir siyasi olguya dönüşmüştür.

FAO (Food and Agriculture Organization) gıda güvencesi için tarımsal üretimin teşviki, ticaretin serbestisi ve özel sektörün tarım sektöründe daha etkin rol oynamasını sağlayacak devlet politikaları uygulanmasını önermektedir. FAO tarıma yapılacak yatırımların, sürdürülebilir ve küresel gıda güvencesinin sağlanması için hayati derecede önemli olduğunu belirtir.

Kaynak: 

Yazar Hakkında

Didem Samurkaş

Bilgisayar Mühendisiyim, evliyim toplumsal hayatı niye böyle yaşıyoruz, birbirimizle olan ilişkilerimiz nasıl oluşuyor sorularıma yanıt bulmak amacıyla önce Sosyoloji yüksek lisansını tamamladım, şu an Sosyoloji doktora programına devam ediyorum. Tez çalışmalarımı gıda ve tarım üzerine yapıyorum.

LinkedIn'de Ziyaret Et
Instagram'da Ziyaret Et
Facebook'da Ziyaret Et