Gıdada sürdürülebilirlik bizden sonra gelecek neslin, doğal yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılama açısından çok önemlidir.
İlk olarak sürdürülebilirliği ele almak gerekir. Sürdürülebilirlik bugünkü yaşam standartlarının, toplum düzeninin, doğal kaynakların gelecek neslin ihtiyaçlarını karşılama; olanaklarına zarar vermeden kullanılmasının planlanmasıdır. Sürdürülebilirlik üç ana başlık altında incelenmektedir. Bunlar toplumsal, ekonomik ve ekolojik. Gıdada sürdürülebilirliğin önemini kavramak için ise şu başlıklara dikkat etmek gerekir;
- Sürekli artış gösteren dünya nüfusu.
- Her geçen gün artan yeni kaynak gereksinimleri.
- Giderek yükselen enerji fiyatları.
- Sera gazlarının baş etken olduğu iklim değişikliği.
- Büyük veya küçük şirketlerin kâr amacı güderek gerçekleştirdiği doğayı kirleten işlemler.
Devletlerin, şirketleri sürdürülebilirliğe yönelten yeni yasa ve teşvik primleri bulunuyor. Bu yasalar ve primler sürdürülebilirliğin en büyük sebepleri olan şirketlere faydaları da oluyor. Bu dinamiklerden bazıları şunlardır; kamuoyunun güvenini kazanmaları, müşterilerin bu şirketleri tercih sebebi haline getirmeleri ve yatırımcıların sürdürülebilirliği talep etmeleri. Gıdada sürdürülebilirliğin önemi ise gıda sanayisinde en hassas konulardan biridir. Gıda sanayiinde sürdürülebilirlik bazı belli başlı konularla sağlanmaktadır:
- Planlı enerji kullanımı.
- Su ve atık su yönetiminin sağlıklı yapılması.
- Kaynakların optimize edilmesi.
- Sağlıklı ambalajlama.
- Sera gazı emisyonlarının önlenmesi.
Su, gıdada sürdürülebilirlikte en dikkat edilmesi gerekenler arasında ilk sıralarda yer alır. Gerek artan nüfusun suya olan ihtiyacı, gerekse tarımsal faaliyetlerin en önemli ihtiyacı olması su kaynaklarının hızla tükenmesine sebep olmaktadır. Su, hızlı ve düzensiz kentleşme dolayısıyla istemsiz bir şekilde yok olmaktadır. Bu olayın önüne geçmek için yapılacak bazı işlemler vardır:
- Su kaynaklarını korumak amaçlı, su kaynaklarının bulunduğu bölgelere sanayileşme ve kentleşme yapılmamalıdır.
- Tarımda kullanılan veya kentsel su kaynaklarına sanayilerden atık sular salınmamalıdır.
- Yeraltı suları da kuraklıkta büyük etken olmaktadır. Yeraltı suları bilinçsiz ve aşırı şekilde çekilmektedir. Yeraltı sularının tüketilmesi o bölgede kuraklığa sebep olur.
Günümüzde toplumumuz ellerindeki her şeyi çok kolay bir şekilde tüketmeye alışkın durumda. Gerek teknolojik aletler gerekse gıdalar artık çok kolay vazgeçilir, çöpe atılır oldu. Her ürünün yenisini bulan insanoğlu eskisinden kolaylıkla vazgeçer oldu. Bizden sonra gelecek kuşakları hiç düşünmeden tüketim yapılır oldu.
Gıdaları ihtiyacımız ve tüketebileceğimiz kadar almak, gıdada sürdürülebilirliğin önemi adına atılmış bir adım olur. Her gün çöpe atılan ekmekler, Afrika’daki insanların iki günlük yiyecek ihtiyacını karşılamaktadır. Bu küçük örnek bile yapılan yanlışın ne kadar büyük sorunlara yol açtığını göstermektedir.
Araştırmalara göre her üç kişiden ikisi, sürdürülebilir sanayinin ve toplum bilincinin uygulanmasını düşünmekte. Üçte iki az bir oran olmamakla birlikte uygulayan toplum bir o kadar azdır. İnsanlar nasıl davranmalarını bildikleri halde bencillik yaparak geleceği tehlikeye atarlar.
Sürdürülebilir ambalaj da yine dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Ambalajda uygulanması gereken sürdürülebilir unsurlar şunlardır:
- Düşük maliyetli ve pazar performans kriterlerine uygun olmalı.
- Tüketici beklentilerine uygun olmalı.
- Geri dönüşümlü veya biyobozunur materyallerden üretilmesi çok önemlidir. Bu şekilde kullanıldıktan sonra verimli bir şekilde geri dönüştürülebilir.
Eğer gelecek neslin sağlıklı ve refah içinde yaşamasını istiyorsak sürdürülebilir gıda konusuna önem vermeliyiz. Unutmayalım ki bu dünya bize ait değil aksine gelecek nesle aktaracağımız bir mirastır. Kaynakları düzgün kullanarak ve planlı yerleşimler yaparak dünyamızı tüketmekten kaçınabiliriz.
Düşüncelerinizi Paylaşın