Beyşehir Gölü’ndeki Balık Türleri Tehlikede

Yazan Ekolojist

Dünya’da hızla değişen ekolojik dengelerin olumsuz etkilerinden Türkiye de birçok yöresiyle payını almaktadır. Bu yazımızda Beyşehir gölündeki yaşam mücadelesi veren ve soyu her geçen yıl tehlikeye giren balıklarımızı, bunları yaşatmak ve gelecek nesillere bu kültürü aktarmak adına yapılan çalışmaları sizlere aktarmaya çalışacağız. Beyşehir gölü Anadolu’nun yüzölçümü 651 km ile en büyük tatlı suyudur. Yeryüzünde sadece Konya havzası bölgesinde yaşamını sürdüren balıklarımız mevcuttur. Bu bölgede en büyük rolü Beyşehir gölümüz üstlenmektedir.

Yedi Balık Türü Tehlikede

Göğce balığının neslinin tamamen tükenmesinin ardından diğer balıkları koruma planı altına almak adına bu tatlı su gölümüzde Küresel Çevre Fonu ve Doğa Derneği bir araya gelmiştir. Havzada, gölde ,yörede bir dizi çalışmalar ve araştırmalar başlatmıştır.Burada yaşayan ve nesli tükenmekte olan bu balıklarımızı yıllardır avlamakla geçinen köylülerlede konuşulmuş ve bir koruma planı hazırlanmıştır.İlk araştırmalar gösteriyor ki en önemli tedbir Beyşehir gölümüzü besleyen pınarlar korunmalıdır.

Beyşehir gölünde yaşayan balık türleri olan kızılkanat, beyşehir sirazı, cobitis battalgili türündeki yılan balığı, taş ısıran adlı diğer bir türdeki yılan balığı, kaya balığı, yaybalığı, hitit yağı balığı, henüz bir türkçe adı bulunmayan oxynomacheilus balığı, çöpçü balığı, dişli sazancık balığı, cüce siraz balığı artık balıkçılarımızın ağlarına çok nadir takılmaktadır.

Dünya koruma birliği olan IUCN’nin kırmızı liste ölçütlerine göre koruma önceliğine sahip 12 türümüzden ;

  • Yedisi tehlikede.
  • İkisi hassas.
  • İkisi tehlike altına girmeye yakın.
  • Biri için yeterli veri bulunmamaktadır.

Bu veriler bize gösteriyor ki Beyşehir Gölü’nde bu balıklara daha uzun yıllar ev sahipliği yapmak ve dünyada sadece bu havzamızda yaşayan bu türlerin Göğce balığı gibi yok olmasını istemiyorsak çalışmaları hızlandırılıp uzmanlarımızın, derneklerin ve tüm yörenin katkılarıyla oluşturulacak acil eylem planının bir an önce yürürlüğe girmesi gerekmektedir.

Hangi Türler Tehlikede?

Bu önlemlerin başında yöreye hayat veren Eflatunpınar, Sarıöz, Soğuksu, Eylikler, Sarıçayır, Manavgat çayışı gibi pınarların korunması sağlanmalıdır. Ayrıca sonradan aşılanan balıklar ekolojik dengeyi bozarak yerel balıkları yok etmektedir. Çünkü şu sıralar buradaki balıkçıların ekmek kapısı olan en önemli tür Sudak balığı, sonradan aşılama ile bu sulara aktarılmış maalesef etçil bir balıktır ve nesli tükenmekte olan balıkları yiyerek yok etmektedir.

Diğer balıklarda gölden kaçarak biraz önce saydığımız pınarlarda hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Bunun yanısıra zaten derinliği 10 metreyi geçmeyen bu sular, tarımsal su gerekliliği için havuzlara,kanallara çekilerek, son yıllarda baş gösteren yağmur azlığı ile oluşan seviye azalmaları ile alçalmış ve güneş gören yerler artarak otluk ve sazlıklar çoğalmıştır. Buda balıklarımıza daha az yaşam alanı bırakmaktadır. Bu nedenle yöre çiftçilerimiz bir su planı dahilinde bilinçlendirilmelidir.

Umarız Milli Parklar Koruma kapsamı altına alınmış bu cennette yaşıyan balıklar bizden sonraki nesillerin de göreceği şekilde tehlikeden kurtulur.

Yazar Hakkında

Ekolojist

Ekolojist.net - Çevreci Haber Sitesi

Düşüncelerinizi Paylaşın