Ulaşımda sürdürülebilirlik yıllar boyunca üniversiteler, sempozyumlar ve uluslararası konferanslarda dile getirildikten sonra artık yavaş yavaş günlük hayatımıza da girmeye başlayan bir kavramdır. Öncelikle ulaşımdaki varyasyonunun anlaşılabilmesi için sürdürülebilirlik kavramının ve temel prensibinin anlaşılması gerekir. Şimdi biraz sürdürülebilirlik nedir ondan bahsedelim.
Sürdürülebilirlik Nedir?
1987 yılında yayınlanan Brundtland Raporu ya da daha çok bilinen adı ile Ortak Geleceğimiz, sürdürülebilirlik kavramının ilk kez net olarak ifade edildiği yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yayında yapılan tanıma göre sürdürülebilirlik, günümüzdeki ihtiyaçları karşılarken gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanacakları kaynakları tehlikeye atmamak ve bu şekilde kalkınmaktır.
Aslında bireysel olarak ve aile içinde hepimiz yarınımızı düşünerek hareket etmemiz konusunda yönlendiriliriz. Genellikle ekonomik anlamda tutumlu olmanın öğütlendiği bireyler kendi nesilleri için bir anlamda sürdürülebilir bir yaşamın temellerini atmış olurlar. Sadece bugün yaşayan kendimizi değil torunumuzun torununu da düşünerek hareket edersek, gelecek nesiller karşısında olan sorumluluğumuzu da bir nebze olsun yerine getirmiş oluruz.
Sürdürülebilirlik Neden Önemli?
Küresel ısınma ile mücadele ederken yeryüzünün ilerde yaşayacağı sıkıntıları da hafifletme amacı güdülmektedir. Dünya kendi kaynaklarını kendi hayatını devam ettirmek için kullanır ve eğer dışarıdan bir müdahale olmazsa bu kaynaklar dünyaya yetecek şekilde evrimleşmiştir. Fakat bu noktada insanoğlu olarak bizler her zaman ihtiyacımızdan daha fazlasına yöneliriz. Bu yönelme de sonsuz olduğu düşünülen kaynakların aslında bir gün tükenebileceğini bize göstermiştir. Hatta çoğu zaman acı bir gerçek olarak yüzümüze çarpılmaktadır.
Gelişen teknoloji ile birlikte artık çok ince ve detaylı hesaplamalar yapabilmek mümkün. Normal seyreden bir olayın yüzyıllar sonrasında ne aşamada olacağını matematiksel verilerle dayanarak tahmin edebiliyoruz. Bu mühendislik gücü, tüm dünyada yaşayan canlıların gelecek nesillerinin yaşam kalitesini artırmak için kullanılmaya başlandığında sürdürülebilirlik olgusu da uluslararası ortak politikalara girmiş oldu.
Çünkü bütün dünya halkları yaşadığımız gezegene gereken saygıyı göstermediğimizin ve ihtiyacımız olanın çok daha fazlasını tükettiğimiz konusunda hemfikir. Bu şekilde hayat sürmeye devam ettiğimizde yeryüzünün ömründen çaldığımız gerçeğini kimse inkar etmiyor. O yüzden sürdürülebilirlik planları çok daha işlevsel şekillerde hayatımıza dahil olmalı ve devletler ülke siyasetlerini bu çerçevede şekillendirmelidir.
Ulaşımda Sürdürülebilirlik Ne Anlama Geliyor?
Sürdürülebilirlik kavramını gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden kaynak harcamak şeklinde özetleyebiliriz, peki ulaşımda sürdürülebilirlik nasıl bir anlam taşıyor biraz bunun üzerinde duralım.
Hızla büyüyen şehirlerde insanların sosyal ve ekonomik faaliyetlerinin artması ile nüfus da artmakta ve bu artan nüfusun ulaşım talebi de sürekli yükselmektedir. Kalabalık toplulukların araçlar ile özellikle şehir içindeki toplu hareketleri bir trafik karmaşasını da beraberinde getirmektedir.
Yaşanan bu karmaşa içine aldığı kişileri hem ekonomik açıdan hem de sağlık açısından olumsuz etkilemektedir. Diğer yandan yaşadığımız çevreye de zarar verici bir nitelik taşımaktadır. Yani kendi kendimize yarattığımız bu durum bütün kaynaklarımızı fütursuzca tüketmemize ve gelecek nesillerin kaynaklarını da azaltmamıza sebep olmaktadır.
Sürdürülebilirliğin temeli de bu kaynak kullanımının düzenlenmesi olduğu için ulaşım konusunda da bu düzenleme sağlanmalıdır.
Ulaşımda sürdürülebilirlik sağlayabilmek için ülkemizde uzun yıllardır çalışmalar yapılmaktadır. Ancak ilk başlarda yaşanan sorunun, yolların dar olmasından kaynaklı olduğu sanıldığı için hep daha geniş yollar yapılmaya çalışılmıştır. Bu da araç sayısını daha fazla artırarak bir paradoksa dönüşmüştür.
Oysa sorun araç sayısı veya araçların yollara sığmaması değil, bireysel taşıta duyulan ihtiyacın fazla olmasıdır. O yüzden çevre dostu toplu taşıma, sürdürülebilirliğin yegane şartıdır.