Eko-etiket, tüketicinin farkındalığını artırarak ürünün veya hizmetin doğa dostu olduğunu göstermeye yönelik yapılan bir uygulamadır. Eko-etiketli ürünler ve hizmetler sürdürülebilir ve modern bir hayatı desteklerken aynı zamanda doğayı da korumaktadır.
Eko-etiket, orijinal adıyla Eco-label, gıda sektöründen, ilaç ve tıbbi malzeme sektörüne kadar farklı üretim ve hizmet sektörlerinde hayata geçmiş, üreticilerin de dikkatini çekmiş bir uygulamadır. 23 Mart 1992 tarihli Avrupa Birliği Bakanlar Konseri kararıyla uygulamaya konulan Eko-etiket sertifikalarını üreticiler gönüllü olarak başvurup almaktadırlar.
Eko-etiketli ürünler; doğa dostu, geri dönüştürülebilir veya geri dönüşüm yoluyla üretilmiş olup bu sayede yalnızca üreticiye tasarruf sağlamamakta, aynı zamanda bilinçli tüketicinin de ürüne daha çok ilgi duyarak aslında üreticinin daha çok kazanmasını sağlamaktadır.
Türkiye’de Eko-Etiket
Eko-etiket Türkiye ayağı, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte finanse edilmiş olup Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
Üretici ve tüketiciyi bilinçlendirmek adına çeşitli eğitimler, yurtdışı çalışma ziyareti gibi organizasyonlar düzenleyen bakanlık aynı zamanda 2017 yılında ‘’Ulusal Eko-etiket’’ logo yarışması ile tüketiciyi bu projede aktif bir rol almaya teşvik etmiştir.
Türkiye’de 2017 yılının sonunda resmen uygulamaya geçen Eko-etiket projesine ilgi büyük; öyle ki şimdiden üreticiye yardımcı olmak adına bir çok Eko-etiket danışmanlık firması kurulmuş durumda.
Uluslararası Alanda Eko-Etiket
Eko-etiket, günümüzde oldukça popüler olan ve çevre dostu sürdürülebilir bir hayat tarzını desteklemekle birlikte yalnızca yaşadığımız dünyayı değil, insan ve hayvan sağlığını da değerli kılan, koruyan bir uygulama. Proje aslında hem üreticiyi hem tüketiciyi doğaya ve insana karşı bir sorumluluk almaya itiyor.
Eko-etiket sayesinde geri dönüşüme ilgi artıyor ve ürünlerin hammadeleri insan ve doğa dostu hammaddeler olmaya başlıyor. Bununla ilgili dünyaca ünlü bir çok moda devi sürdürülebilir moda adı altında koleksiyonlar üretiyor, ayrıca araştırmacıları ve tasarımcıları yenilikçi hammaddelere teşvik edebilmek için yarışmalar düzenliyor; yakın zamanda bir milyon Euro ödül havuzu ile düzenlenen Global Change Award, ‘’Modayı tekrar keşfet!’’ misyonu ile bu alanda büyük bir öncü. Yarışmanın bu seneki beş finalisti ise şu şekilde:
- Eriyebilir dikişler projesi,
- Alg’lerin doğa ve insan dostu boyalara dönüştürülmesi projesi,
- Kıyafetlerdeki pamuk ve polyesteri birbirinden ayırarak geri dönüşümü kolaylaştıran makine,
- Ayrışabilir mantar köklerinden üretilen kıyafetler projesi,
- Hasat sonrası kullanılmayan bitkilerden üretilen kıyafetler projesi.
Yakın zamanda ülkemizde de adından çokça söz ettireceğe benzeyen, bir çiçek amblemi ile sembolize edilen Eko-etiketli ürünler artık her birimizin birey olarak dünyamız için sorumluluk almamız gerektiğini gösteren ve aslında günlük alışveriş rutinimizde yapacağımız küçük değişiklerle bu sorumluluğumuzu yerine getirebileceğimizi bizlere hatırlatan faydalı bir uygulama.
Unutmayalım ki üzerinde yaşadığımız dünyadan başka bir evimiz yok ve onu korumak için gerekli değişiklikleri yapmak yalnızca biz insanların elinde…
Düşüncelerinizi Paylaşın