Yaşam Yani Karbon Döngüsü
Bütün canlıları organik moleküller oluşturur. Bu moleküller de karbon içeriklidir. Yani tüm canlıları oluşturan yapı taşlarından biri de karbondur.
Karbon döngüsü nedir? sorusu da bütün canlılarda bulunması sebebi ile oldukça önemlidir. Atmosferde karbon, karbondioksit olarak bulunur. Bu döngüye de karbonun girmesi fotosentez yolu ile mümkün olmaktadır. Bitkilerin karbonu alması ve daha sonra bir kısmını atmosfere salması sonucu atmosfere karbon salımı gerçekleşir. Bitkiler karbonun geri kalan kısmı ile gelişimlerini sürdürürler. Bitki ile beslenen otçul hayvanlar bitkileri yer. Hayatın devamında karbon solunum ve dışkılama yolu ile atmosfere salınır.
Karbon döngüsü nedir? sorusuna en iyi cevap aslında okyanuslar ile de verilebilir. İçinde karbon bulunan gazlar okyanus ve atmosfer arasında kalan kısımda yer alırlar. Okyanusların içinde bulunan bitkilerin karbonu kullanması aynı kara bitkilerindeki gibidir. Okyanusların içindeki döngü de karbon döngüsü olarak adlandırılır.
Karbonun atmosferde karbondioksit olarak bulunduğundan bahsetmiştik. Bunun dışında sularda CO2 ve HCO3 olarak bulunur. Karada da genellikle kömür, petrol ve kireçtaşının yapısında yer alır.
Karbon Döngüsü Nerelerde Gerçekleşir?
Havada bulunan karbondioksit, bitkiler tarafından fotosentez yolu ile oksijene ve organik bileşiklere dönüştürülür. Organik olarak her besinde bulunan karbon, hem yapı taşı hem de enerji olarak bütün canlıların yaşaması için gereklidir.
Karbon döngüsünde üç çeşit depolama havuzu vardır. Depolama ömrü en kısa olan döngü biyolojik olarak gerçekleştirilir.
Bütün bitkiler, atmosfer ve okyanus suları 500 ile 700 milyar ton arası karbon barındırır. En az karbon, hayvan ve insanlarda bulunur. Bu sayı 1 ila 2 milyar ton olarak belirtilir. Karbon çürüme sonucunda ortaya çıkar. Canlılar büyür, ölür ve çürür. Bu döngü karbon döngüsünü ifade eder. Karbon bu durumda çok az depolanmış olur.
Daha uzun süre depolandığı durumlar jeokimyasal olan durumlardır. Okyanuslar ve kayalar en çok karbonun depolandığı havuzlardır.
Okyanus suları tahmini olarak 36,000 milyar ton karbon içerirken kayalar ise 750 milyon ton karbon içerir. Bu alanlarda bulunan karbonun salınımı yani döngüsü oldukça yavaş olarak gerçekleşir. Volkanik faaliyetler, petrol, kömür gibi fosil yakıtların kullanılması, derin okyanus akıntıları, biyolojik karbon tahliyesi ile karbon döngüsü genellikle atmosfer aracılığı ile gerçekleşir.
Dünyada kara üzerinde 1500 milyar ton kadar karbon bulunur. Topraktaki karbon genelde kendi içinde tutulur yani diğer havuzlar ile kolay kolay karışmaz. Karbon döngüsü bitkilerin fotosentezi ile gerçekleşir. Hayvanların bitkiyi yemesi ile de karbon döngüsü başlamış olur. Dünya üzerindeki karalarda bulunan bitkiler suda bulunan bitkilerden 250 kat daha fazla karbon içerirler.
Karbon döngüsünün doğal olan sistemi dışında bir de doğal olmayan sebepler ile de karbon salınımı gerçekleşmektedir. Özellikle sanayi devriminden bu yana fosil yakıtların geniş anlamda üretim için kullanılması ile oldukça fazla karbon salınımı ortaya çıkmaktadır.
Fosil yakıtlar milyonlarca yıldır toprak içinde bulunan kayaların içinde saklı olarak bulunur. Çürüme sonucunda başkalaşan ve günümüzde yakıt olarak kullanılan bu fosilleri yakmak karbon salımının en önemli parçasını oluşturuyor.
Karbon döngüsü nedir? dendiğinde artık akıllara sadece fotosentez sonucunda bitkiler aracılığı ile yapılan döngü değil fosil yakıtların kullanımı sonucunda ortaya çıkan karbondioksit salınımı da geliyor. Doğal karbon döngüsüne yapılan her müdahale de oldukça büyük bir çevre tahribatına yol açabiliyor.
Toprağın yanlış kullanılması ve okyanuslarda artan kirlilik de yaşam için gerekli olan doğal karbon dengesini bozuyor. Bunun için hükümetler ve kurumlar çeşitli ölçümler yaparak önlemler alabiliyor.