Ünlü müzisyen Steven Patrick Morrissey İrlanda Gıda ve Tarım Bakanı’na yazdığı bir mektupla kürk çiftliklerinin kapatılmasını istedi. Aynı zamanda hayvan hakları aktivisti olan Morrissey, hükümetin hayvanların sirklerde kullanılma yasağı ile ilgili yasası için de teşekkürlerini iletti. Mektubunda “Hayvanlar daha henüz 6 aylıkken öldürülüyorlar. Yakalanıp bir kafese tıkıyorlar. Peki neden?” cümlelerini yazdı. Böyle bir yasa olması halinde hayvanların sağlığı ve yaşama koşullarının ileride daha iyi bir hal alacağını söyledi.
Kürk Çiftlikleri Nedir?
Aralarında dünyaca ünlü markaların da bulunduğu birçok şirket, kürk üretmek için hayvanları kürk çiftliklerine kapatmaktadır. Avrupa’da yaklaşık olarak 6000 civarında kürk çiftliği bulunmakta. Bu çiftliklerde hayvanlar çok kötü şartlar içinde yaşamaya devam etmek için çabalamaktadır. Hayvanlar, buralarda küçük kafeslere konmakta ve hareket edebilmeleri için yalnızca çok küçük bir alan bulunmakta. Genellikle şehrin dışında bulunan bu çiftliklerde bulunan canlı sayısı net olarak bilinmemekte. Birçok Avrupa ülkesinde kürk çiftliklerinin kapatılması için aktivistler ve ilgili kurumlar çalışma yürütüyor.
Neden kapatılmalı?
Kürk çiftlikleri belirli aralıklarla medyanın konusu haline geliyor. Bu çiftliklerde hayvanlara eziyet ediliyor ve birçoğu uygun olmayan yöntemlerle öldürülüyor. Genelde dışarıdan ziyarete kapalı olan bu çiftliklerdeki görüntüler, kimi zaman orada çalışanların kimi zaman da içeri sızmaya başaranların sayesinde ortaya çıkıyor. Aslında insanlıkdışı olan bu görüntülerde buradaki canlıların nasıl bir süreçten geçtiğini gözler önüne seriyor. Standart bir kürk üretimi için yaklaşık 20 tilki veya 30 koyun öldürülebiliyor.
Bu sayı ve canlının türü, kürkün niteliğine bağlı olarak değişiyor. Yılda 100 milyonun üzerinde hayvan kürk yapımı için öldürülmekte. Aslında bunlar bölgenin yerel ekosistemi için de sakıncalı bulunuyor. Bir lüks göstergesi olan kürk yapımı için günden güne talep artarken kürk çiftliklerinde öldürülen canlı sayısı da aynı oranda artmakta. Avusturya, Hollanda, Birleşik Krallık gibi ülkelerde birtakım kısıtlamalar getirilse de problem halihazırda çözülebilmiş değil. Son birkaç yıldır ülkelerde bu konuya dair çıkan yasalar ve yasa tasarıları özellikle aktivistler için umut verici.
Düşüncelerinizi Paylaşın