Gece Gökyüzünde ‘Yapay Işık Parlaklığı Dünya Atlası’ ismiyle Dünya kapsamında bir araştırma yapılarak oldukça ilginç sonuçlar elde edildi. Bu araştırma daha önce 2001 yılında gerçekleştirilmiş olmasına rağmen gelişen uydu ölçüm sistemleriyle oldukça korkutucu ancak daha doğru sonuçlara varıldı.
Şehrin ışıklarının gün geçtikçe artması ve hatta bazı şehirlerin artık hiç uyumaması yapay ışık kirliliği gibi bir kavramdan söz edilmeye başlanmasına sebep oldu. İnsanın yapısında var olan ve oldukça doğal bir biçimde işleyen vücut saati denilen insanın biyolojik saati olumsuz yönde bu kirlilikten etkileniyor.
İnsanın Biyolojik Yapısı
İnsanın günlük hayatını devam etmesine ön ayak olan bazı işlevleri gerçekleştirirken ihtiyaç duyduğu vücut saati, insanın organik bir sistemin kontrolünde olmasına yardımcı oluyor. Uyku ve uyanma saatleri, hormonların üretim aşaması ve insandaki açlık durumu gibi pek çok şey bu saate göre işliyor. Ancak atmosferde süzülen elektrik ışınları insanın vücudunda yer alan melatonin adlı hormon üzerinde baskı uyguluyor.
Bu baskı da tüm sistemin çarklarının bağlı olduğu vücut saatinin yapısını bozuyor. Uzun soluklu bir probleme sebep olan ışık kirliliği zararları ise kanser, diyabet, psikolojik problemler ve obezite gibi çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasıyla görünüyor. 19. yüzyıldan beri elektriğin insan hayatında olması ve gelişen teknolojiyle birlikte bu enerjiye daha fazla ihtiyaç hissedilmesi yapay ışıkların artmasına neden oluyor.
Yapay Işık Kirliliğinin Sonuçları
Işık kirliliği nedenleri doğada belli sonuçlara sebep oluyor. Örneğin insanın gece görüşünü kullanma yetisinin azalması ve gece düzenine geçmekte zorluk çekmesi yapay ışık kirliliğinden kaynaklanıyor. Gece vakti gökyüzünde Samanyolu galaksisini göremeyen ülkelerin bulunması bu işin vahametini gözler önüne seriyor.
Geceleri fazlaca ışıklandırılan dünyaca ünlü bölgelerde gökyüzünde tek bir yıldız görmek bile mucize haline gelmiş durumda. Üstelik bu yapay ışık kirliliği ekolojik dengeyi de bozuyor. Pek çok deniz memelisi ve göçmen kuşlar ölümle burun buruna. Bu anlamda çalıştırılmalara hız kazandırılarak sokaklardaki ışıklandırmalarda zararlı ışıkların önüne geçilmeye çalışılıyor. Florasan ve düşük mavi ışık veren ampullerin kullanılması tavsiye ediliyor.
Düşüncelerinizi Paylaşın