Hidrasyon ve Sağlık

hidrasyon nedir

Su, yeryüzündeki canlıların geçmişten günümüze yaşamsal faaliyetlerini yerine getirebilmeleri için gereken en önemli bileşendir (Dedekayaoğulları ve Önal). İnsanoğlunun yaşamına devam edebilmesi, sağlıklı ve temiz su kaynaklarına bağlıdır.

Çünkü sağlıklı ve temiz su kaynakları, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin yürütülmesinde önemli bir rol oynar (İstanbulluoğlu ve ark.). İnsan vücudunun yaklaşık %65-70’i sudan meydana gelmektedir.

Hidrasyon Nedir?

Vücudun gerekli su ve elektrolit düzeyinin belirli ölçüde tutulmasına hidrasyon denir. Vücutta oluşan sıvı kaybının yeterli düzeyde yerine konulamadığı durumlarda dehidrasyon olayı oluşur. Dehidrasyon olayı sadece performans düşüklüğüne sebep olmaz, çok ciddi boyutlardaki dehidrasyon sağlık problemlerine hatta ölüme kadar varan olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir.

Bir insanın hidrasyonunu sağlayabilmesi için günlük olarak ortalama 2-3 L su tüketmesi gerekmektedir (Demirkan ve ark.). Yapılan çalışmalar ile hem yetişkinlerin hem de çocukların genellikle uygun hidrasyon seviyelerini koruyamadıkları belirlenmiştir.

Yeterli su tüketimi bilişsel davranışı ve ruh halini iyileştirmekte önemli rol oynamaktadır. Bu durum da motivasyonu artırarak okul çağındaki çocukların okulda başarılı olmasını, yetişkinlerin ise iş performanslarının artmasını sağlamaktadır.

Yeterli su tüketimi böbrek ve kalp damar hastalıkları, obezite, tip-2 diyabet gibi çeşitli rahatsızlıkları engellemektedir. Bunun yanı sıra, dehidrasyon; zayıf hafıza, dikkat dağınıklığı, bilişsel davranışlarda zayıflama gibi çeşitli mental rahatsızlıklara da sebep olmaktadır (Blanke ve ark.).

Yapılan bir araştırmaya göre okula giden çocuklarda su tüketiminin azaldığı ortaya konulmuştur. Çocukların, okulda olduğu saatlerde su tüketimlerinin %14 azaldığı belirtilmiştir. Konu ile ilgili olarak okullarda su tüketiminin artırılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yapılmaktadır (Edmonds ve ark.).

Covid-19 pandemisi ile başlayan maske gibi kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı daha fazla su kaybına sebep vermektedir. Ayrıca maske kullanımı gibi alınan önlemler de su tüketimini azaltmaktadır (Mustafa ve ark.).

Yeterli su tüketiminin; böbrek rahatsızlıklarını %50 azalttığı, idrar yolu enfeksiyonu, obezite, tip-2 diyabet gibi çeşitli rahatsızlıklarını engellediği, kardiyovasküler hastalıkları azalttığı yapılan çalışmalar ile kanıtlanmıştır (Strippoli ve ark.).

Yapılan bir çalışmaya göre Avrupa nüfusunun tamamının günde 2 L su tüketmesi ile sağlık harcamalarında yıllık 250.000.000 EUR tasarruf edileceği ön görülmektedir (Laton ve ark.).

Avrupa’da Hidrasyon

EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi)’ya göre, insan vücudunda bulunan su miktarı yaş, cinsiyet gibi çeşitli faktörlere göre değişkenlik göstermektedir. Örneğin vücuttaki su oranı bebeklerde %80 civarında iken yaşlı sınıfındaki bireylerde %55’e kadar düşmektedir. Öte yandan aynı yaş, kilo ve boy değerlerine sahip erkek bireylerin kadın bireylere oranla vücutlarındaki su oranı daha yüksektir (EFSA).

Yeterli su alımı yaş, cinsiyet, boy, kilo, rahatsızlığa sahip olma gibi çeşitli durumlara göre değişkenlik göstermektedir. Bireylerin vücutlarına yeterli miktarda su alıp alamadığının en kolay kontrolü idrar renginin ve yapısının takibidir. Bireyin idrarının rengi açık ve yapısı seyreltik yeterli miktarda su almıştır. İdrar rengi koyu ve yapısı yoğun ise yeterli miktarda su almadığını gösterir (Armstrong ve ark.).

Avrupa yapılan araştırmaya göre, sıvı tüketimi çok fazla değişkenlik göstermektedir. Macaristan’da kişi başına güne 559 mL su tüketilirken İsveç’te bu miktar 2500 mL’ye yükselmektedir. EFSA’ya göre yine Avrupa halkı yeterince su tüketmemektedir. Özellikle çocuklarda su tüketimi daha da azdır. Fransa’da az su tüketen bireylerin oranı %90’ı bulmaktadır (Elmadfa ve ark.).

Öte yandan Avrupa genelinde şekerli içecek tüketimi de çok fazladır. İspanya’da yapılan başka bir çalışmaya göre, çocukların (4-9 yaş) %40, genç erginlerin (10-17) %50’si günde en az bir porsiyon şekerli içecek tüketmektedir.

Tablo-1’de yer alan verilerde ise Avrupa genelinde yaşa göre su tüketim oranları verilmiştir (EFSA).

su tüketim oranları

Tablo-1 Su Tüketim Oranları

Kaynak: 

  • Dedekayaoğulları H. Önel A.E. 2009, Çevre-insan sağlığı ilişkisi açısından su ve su analizinin önemi, İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi.
  • İstanbulluoğlu A. Konukcu F. Kocamna İ. Göçmen E. 2007, Trakya bölgesi içme ve kullanma suyu ihtiyacının belirlenmesi, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi.
  • Demirkan E. Koz M. Kutlu M. 2010, Sporcularda dehidrasyonun performans üzerine etkileri ve vücut hidrasyon düzeylerinin izlenmesi, Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi.
    Blake MR, Lancsar E, Peeters A, Backholer K. 2018, The effect of sugar-sweetened beverage price increases and educational messages on beverage purchasing behavior among adults. Appetite. 2018;126:156–62.
  • Edmonds CJ, Burford D. 2009, Should children drink more water?. The effects of drinking water on cognition in children. Appetite. 2009;52(3):776–9.
  • Mustofa ND, Sabdullah PHK, Fajardo ASVS, et al. 2020, Hydration and nutrition concerns among healthcare workers on full personal protective equipment (PPE) in Covid-19 wards. Clin Nutr ESPEN. 2020;40:616.
  • Strippoli GFM, Craig JC, Rochtchina E, Flood VM, Wang JJ, Mitchell P. 2011, Fluid and nutrient intake and risk of chronic kidney disease. Nephrology. 2011;16(3):326–34.
  • Lotan Y, Buendia Jiménez I, Lenoir-Wijnkoop I, et al. 2012, Primary prevention of nephrolithiasis is cost-effective for a national healthcare system. BJU Int [Internet]. 2012 Dec;110(11c):E1060–7.
  • EFSA. 2018, Scientific Opinion on Dietary Reference Values for water. EFSA J. 2010;8(3):2–3.
  • Armstrong L, Maresh C, Castellani J, et al. 1994, Urinary indices of hydration status. Int J Sport Nutr. 1994;4(3):265–79.
  • Elmadfa I, Meyer AL. 2015, Patterns of drinking and eating across the European Union: implications for hydration status. Nutr Rev. 2015;73:141–7

 

Yazar Hakkında

Yağmur Oruç

1992 yılında Bursa'da dünyaya geldim. Lisans eğitimimi Dokuz Eylül Üniversitesi'nde tamamlayıp, yüksek lisans eğitimimi Uludağ Üniversitesi analitik kimya anabilim dalında tamamladım. Yüksek Kimyager olarak hem profesyonel iş hayatında aktif rol oynamaktayım hem de Ekolojist'te alanım ile ilgili içerikler oluşturmaktayım.

Doğayı daha iyi anlamak ve özüme dönebilmek amacı ile yoga ve Mindfulness temelli meditasyon pratikleri yapmaktayım.

LinkedIn'de Ziyaret Et