Hava Kirliliği – Dünyayı Tehdit Eden Gizli Düşman
Günümüz dünyasında, hava kirliliği sadece çevresel bir sorun olmanın ötesinde, insan sağlığı ve ekonomik istikrar üzerinde derin etkiler yaratan küresel bir krize dönüşmüştür. Endüstriyel gelişmeler, artan nüfus yoğunluğu ve fosil yakıtların yaygın kullanımı, dünya genelinde hava kalitesini ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır. Bu yazıda, hava kirliliğinin neden olduğu çarpıcı gerçekler ve bu durumun dünya üzerindeki etkileri incelenecektir.
Hava kirliliğinin boyutlarını anlamak ve bu küresel sorunla başa çıkabilmek için ilk adım, sorunun farkında olmak ve bilgi sahibi olmaktır.
İçindekiler
Hava Kirliliği Gerçekleri
1. Küresel Arazi Alanının %1’inden Azı Güvenli Hava Kirliliği Seviyelerine Sahip
2023 yılındaki bir araştırmaya göre, dünyada güvenli kabul edilen PM2.5 hava kirliliği seviyelerine sahip arazi alanı şaşırtıcı derecede az. 2019’da günlerin sadece %30’unda PM2.5 seviyesi 15 µg/m³’ün altında kalmış. Bununla birlikte, dünya genelindeki arazi alanının sadece %0.18’i ve nüfusun sadece %0.001’i yıllık olarak PM2.5’a güvenli eşik olan 5 µg/m³’ün altında maruz kalıyor.
2. Her 10 Kişiden 1’i Hava Kirliliği Kaynaklı Hastalıklardan Ölüyor
2017 yılında hava kirliliği, küresel olarak tahmini 5 milyon ölüme neden olmuş, bu da dünya nüfusunun yaklaşık %9’una denk geliyor. Sürekli kirli hava maruziyeti, koroner ve solunum hastalıkları, felç, diyabet ve akciğer kanseri riskini artırıyor.
3. Hava Kirliliği, Sigara, HIV veya Savaştan Daha Ölümcül
Hindistan’da insanlar, kötü hava kalitesi nedeniyle hayatlarından ortalama 5.9 yıl kaybediyor. Hava kirliliği, Merkezi ve Batı Afrika’da da hızla yükselen bir tehdit olarak, ortalama yaşam beklentisini iki ila beş yıl düşürüyor.
4. Hava Kirliliğinin Yaklaşık 3 Trilyon Dolarlık Ekonomik Maliyeti Var
Hava kirliliği ile ilişkili ölümlerin ekonomik maliyeti yaklaşık 2.9 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu, dünya GSYİH’sının %3.3’üne eşdeğer.
5. Hava Kirliliğinden Kaynaklanan Ölüm Oranları Düşük ve Orta Gelirli Ülkelerde Daha Yüksek
Sub-Sahara Afrika ve Güney Asya’da yaşayanların, Avrupa ve Kuzey Amerika’dakilere göre dış mekan hava kirliliğinden ölme olasılığı çok daha yüksek.
6. İklim Değişikliği, Orman Yangınlarından Kaynaklanan Hava Kirliliği Risklerini Artırıyor
İklim değişikliği, daha sık ve şiddetli orman yangınlarına yol açıyor. 2021 Temmuz’unda, ABD ve Kanada’nın batı bölgelerinde yaşanan sıcak hava dalgası ve orman yangınları, Doğu Kıyısı şehirlerini, New York gibi, duman ve kirli hava ile kaplamıştı.
7. 2022’de Dünyanın En Kirli 10 Şehrinin 6’sı Hindistan’da
IQAir’in 2022 Dünya Hava Kalitesi Raporuna göre, dünyanın en kirli şehirlerinin çoğu Asya’da, özellikle Hindistan ve Pakistan’da yer alıyor.
8. Çin’deki Partikül Kirliliği 6 Yıl İçinde %29 Azaldı
Çin, katı politika uygulamaları sayesinde hava kirliliğini azaltmada büyük ilerlemeler kaydetti. Altı yıl içinde partikül kirliliği %29 azaldı.
9. Dünyanın 100 Büyük Şehri WHO’nun Güncellenmiş Kılavuzlarını Karşılayamıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2021’de yayımladığı yeni ve daha katı düzenlemelerin yer aldığı hava kirliliği rehberine göre, hiçbir büyük şehir bu yeni kriterleri karşılayamıyor.
10. Hava Kirliliği COVID-19’un Yayılmasına Katkıda Bulundu
Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir ön çalışma, COVID-19 ile ilgili ölümler ve hava kirliliği arasında pozitif bir korelasyon buldu.
Hava Kirliliğinin Geleceği Üzerine Düşünceler ve Eylem Çağrısı
Bu bilgiler ışığında, hava kirliliğiyle mücadelede daha etkili adımlar atılması gerektiği açıkça ortadadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, hava kalitesi standartlarını yükseltmek ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak aciliyet kazanmaktadır. Hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların bu konuda daha fazla sorumluluk alması ve somut politikalar geliştirmesi hayati önem taşımaktadır. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak, emisyon standartlarını sıkılaştırmak ve toplumun hava kalitesi konusunda bilinçlendirilmesi, bu sürecin temel taşları arasında yer almalıdır.
Ayrıca, bireyler olarak da hava kirliliğiyle mücadelede aktif rol oynamamız gerekiyor. Toplu taşıma kullanımını artırmak, enerji verimliliği yüksek cihazları tercih etmek ve çevresel sürdürülebilirlik bilincini yaymak, bu mücadelede atabileceğimiz küçük ama etkili adımlardandır. Her birimizin günlük yaşamında yapacağı küçük değişiklikler, toplamda büyük bir fark yaratabilir ve gelecek nesiller için daha temiz bir çevre bırakmamıza yardımcı olabilir.
Hava kirliliğiyle mücadele, sadece bir bölge veya ülkenin sorunu değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Bu nedenle, ulusal sınırları aşan iş birlikleri ve çözüm odaklı yaklaşımlar, bu küresel sorunun üstesinden gelmek için hayati önem taşımaktadır. Unutmayalım ki, temiz hava, her insanın hakkıdır ve bu hakkı korumak için hep birlikte çalışmalıyız.
Kaynak: Earth.org