Küresel Ölçekte Atık Maliyeti 361 Milyar Dolar

Günümüzde doğal kaynakların tükenmesi, çevresel kirlilik ve iklim değişikliği gibi önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Bu sorunlar, geleneksel lineer ekonomik modelin sınırlarını aşan bir tehdit oluşturuyor.

Döngüsel ekonomi, bu riskleri bertaraf etmek için önemli bir unsur. Tüm iş yapış biçimlerinin döngüsel ekonomi ile şekillenmesi durumunda sera gazı emisyonlarını %40 azaltma imkanına sahip olmamızın yanı sıra doğal kaynakları dengeli kullanmamız dolayısıyla da biyoçeşitliliği koruyabiliyoruz. Bu ve benzeri birçok faydaya rağmen küresel ölçekte döngüsellik oranı maalesef %7,2. Üzerine çok konuştuğumuz ama yeterli aksiyonu alamadığımız bir mesele ile karşı karşıyayız.

Sizlerin de bildiği üzere döngüsel ekonomi; atıkların azaltılması, doğal kaynakların daha etkin kullanımı ve geri dönüşüm yoluyla ekonomik değerin korunması ve artırılması prensibine dayanır. Ancak, bu yeni ekonomik paradigmanın gerçekleşmesi için finansal mekanizmaların ve insan kaynağının da dönüşmesi gerekiyor.

Finansal mekanizmalar, döngüsel ekonomiyi desteklemek için kritik bir role sahip. Sürdürülebilir bir gelecek için gerekli yatırımların yapılması ve döngüsel iş modellerin teşvik edilmesi için uygun finansal araçların kullanılması gerekiyor. Bu araçlar, döngüsel ekonomiye geçişi teşvik eden projeleri desteklemek, yeşil ve sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapmak ve kaynakların daha etkin kullanılmasını teşvik etmek için tasarlanmalıdır.

Ancak, bu finansal mekanizmaların etkili olabilmesi için kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği ve koordinasyonun sağlanması gerekiyor. Ayrıca, mevcut teşviklerin ve politikaların döngüsel ekonomiyi destekleyecek şekilde revize edilmesi ve yeniden yapılandırılması önemlidir. Yalnızca finansal sektördeki aktörlerin dönüşümüyle değil, aynı zamanda politika yapıcıların ve toplumun genelindeki bilincin artmasıyla da döngüsel ekonomi için uygun bir finansal zemin oluşturulabilir. Bu sayede, finansal mekanizmaların döngüsel ekonomiyi destekleyen güçlü kaldıraçlar haline gelmesi mümkün olabilir.

Döngüsel ekonominin etkili bir şekilde uygulandığı modellerde zaten tasarruf yönetimiyle dahi kaynak oluşturabiliyoruz.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Uluslararası Katı Atık Birliği (ISWA) iş birliğinde yayımlanan Küresel Atık Yönetimi Görünümü 2024 Raporu da bunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Çalışmaya göre döngüsel ekonomi, atık yönetimi maliyetlerinde yıllık 100 milyar dolar tasarruf sağlayabilir.

2018’den bu yana küresel atık oluşumu ve atık ile yönetiminin maliyeti hakkında güncel bir bilgi sunan çalışma, dünyanın mevcut iş yapma şeklini sürdürmesi, sıfır atık ve döngüsel ekonomi toplumlarına tamamen bağlı olması durumlarında dünyanın olası kazanım ve kayıplarını yaşam döngüsü değerlendirmeleri kullanarak araştırdı.

Rapor ayrıca, belediyelerin atık oluşumu ve yönetimi konusunda üç olası senaryoyu değerlendirerek, bunların toplum, çevre ve küresel ekonomi üzerindeki etkilerini incelemektedir. Ayrıca, atık azaltma ve yönetimini artırma potansiyel stratejilerini sunmakta ve atık hiyerarşisini izleyerek tüm atık malzemelerini değerli kaynaklar olarak ele almaktadır.

Rapora göre 2020’de küresel atık yönetiminin doğrudan maliyeti 252 milyar ABD doları. Kirlilik, sağlık sorunları ve iklim değişikliği gibi kötü atık bertaraf uygulamalarından kaynaklanan gizli maliyetler dikkate alındığında ise maliyetin 361 milyar ABD dolarına yükseldiği belirtiliyor. Çalışmaya göre atık yönetiminde acil eylem alınmazsa, 2050’ye kadar küresel yıllık maliyet neredeyse ikiye katlanarak 640,3 milyar ABD dolarına ulaşabilir.

Raporun modellemesi, atık önleme ve yönetim önlemleri alarak atığı kontrol altına almanın, 2050’ye kadar net yıllık maliyetleri 270,2 milyar ABD dolarına sınırlayabileceğini göstermektedir. Ancak, projeksiyonlar, atık oluşumu ve ekonomik büyümenin atık oluşumundan kaçınma, sürdürülebilir iş uygulamaları ve tam atık yönetimi benimseme ile ayrıldığı döngüsel ekonomi modelinin, aslında yılda 108,5 milyar ABD doları tam net kazanç sağlayabileceğini göstermektedir.

Araştırma, döngüsel ekonomiyi benimsemenin küresel sosyo-ekonomik faydalarına ilişkin çalışmaların yüzde 84’ünün Kuzey’deki ülkelere odaklandığını ortaya koyuyor. Döngüsel ekonomiye geçişin çalışanların korunmasını iyileştirme, yoksulluğu azaltma ve cinsiyet gibi temel ayrımcılığı sona erdirme çabalarına katkıda bulunabileceği öne sürülüyor.

Döngüsel Ekonomi Sera Gazı Emisyonlarını Yüzde 40 Azaltabilir

Geçen ay Circle Economy ve Deloitte iş birliğinde hazırlanan Circularity Gap Report 2024‘te döngüsel ekonomiye ilişkin çok önemli veriler sunulmuştu.

Rapora göre son beş yılda döngüsel ekonomi üzerine yapılan tartışma ve araştırmalar 3 katına çıkmasına rağmen yeterli aksiyon alınamadı. Küresel döngüsellik oranı geçen sene olduğu gibi %7,2 olarak gerçekleşti. Rapora göre sadece geçtiğimiz altı yıl içerisinde dünya genelinde 582 milyar ton kaynak tüketildi ve neredeyse 20. Yüzyılın tamamında tüketilen (740 milyar tonluk) malzeme miktarına yaklaşıldı.

Rapor kapsamında yapılan bir çalışma ise döngüsel ekonominin sera gazı emisyonlarını yüzde 40 azaltabileceğini ortaya koyuyor. Ayrıca rapora göre döngüsel ekonomi ekosisteminin 2 milyon yeni iş yaratabileceği belirtiliyor.

Sürdürülebilir dünya için iş modellerini döngüsel ekonomi üzerine inşa etmekten başka bir çıkış yolumuz bulunmuyor. Sıfır atık prensibi doğrultusunda atılacak her adım, sürdürülebilir yarınlar için büyük bir önem arz etmektedir. Nitekim raporların ortaya koyduğu bulgular da bu durumu açıkça gösteriyor. Türkiye’nin de bu noktada önemli adımlar var. Başta Sıfır Atık projesi olmak üzere hazırlanan yönetmelikler, döngüsel girişimler, her geçen gün artıyor. Bu noktada ivmeyi artırmak önemli, önümüzdeki dönemde meclisten geçmesi beklenen regülasyonlar ile birlikte iş dünyasının da vitesi artıracağını şimdiden söyleyebiliriz. Ancak tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması gibi iddialı düzenlemelere ihtiyacımız var.

Hasılı kelam, sürdürülebilir yarınlar için döngüsel iş modelleri şart…

Yazar Hakkında

Serhat Şabap

Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat 2022 katılımcısı olan Serhat Şabap, SKD Türkiye'de İletişim Uzman Yardımcısı olarak çalışıyor.

İstanbul Üniversitesi'nde İklim Değişikliği üzerine yüksek lisans yapıyor ve sürdürülebilirlik iletişimi üzerine çalışıyor.

LinkedIn'de Ziyaret Et

Düşüncelerinizi Paylaşın