Artan emisyon salınımları, ülkeleri bu konuda önlem almaya yöneltiyor. Özellikle şehir içi taşımacılıkta kullanılan otobüsler, büyük motor hacimleri ve dizel yakıt tüketmeleri nedeniyle oldukça fazla CO2 salınımına neden olarak çevre kirliliğine neden oluyorlar.
Ayrıca günlük seferler yolcu olsa da olmasa da devamlı suretle akmak zorunda ve bu araçların kat ettikleri yol, ömürlerinin hızlı dolmasına yol açsa da yenileme hızı aynı ölçüde olmadığı için, emisyon salınımları da stabil kalmayarak devamlı suretle artmakta ve bu nedenle çevreyi giderek daha fazla kirletmekteler.
Okuyun: En İyi 10 Hava Temizleme Cihazı
Durum bu şeklide olunca ülkeler de emisyon oranlarını düşürmek için peş peşe önlemler alıyorlar. Bunlardan bir tanesi de elektrikli otobüsler.
Sıfır Emisyonlu Otobüsler
Çin, nüfus yoğunluğunun getirdiği karayolu taşımacılığı yükü ile emisyon salınımında dünyada ilkler arasında yer alıyor. Bu negatif yönü avantaja çevirmeye çalışan ülkede bulunan elektrikli otobüslerin sayısının ise %99’u Çin’de. Yaşanan sıkıntılarından kurtulmak ve aynı sıkıntıları yaşayan ülkelere de satış yapmak için bu eksi yönünü pozitife çeviren Çin, elektrikli otobüs sayısında sağladığı ciddi artışla emisyon değerlerini düşürme yolunda ciddi adımlar atıyor.
Ayrıca üretilen elektrikli otobüslerle de ciddi anlamda ekonomik girdi sağlamayı başarıyor. Ayrıca bu araçlarda petrol türevlerinin akaryakıt olarak kullanılmaması da ayrıca ülke ekonomisine katkı sağlamıştır. Buna rağmen hala Çin’deki elektrikli otobüsler tüm otobüslerin ancak yüzde 17’si civarında. Aylık 10 bine yakın elektrikli otobüste bu filoya katılmaya devam ediyor. Avrupa ülkelerinden Hollanda Çin’i ikinci sırada takip ediyor ve elektrikli otobüs sayısı sadece 300 adet. Çin’in bu konuda ne kadar ileride olduğunu sayılar göz önüne seriyor.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra bu araçlar otonom sürüş özellikli olarak da üretilebiliyor. Bu, sürücüsüz toplu taşıma anlamına geliyor ki ülkemizde de bu tür ulaşım için projeler devam etmekte. Bu tür teknolojilerin yayılmasındaysa bireylerin büyük etkisi olduğu yadsınamaz bir gerçek. Özellikle yerel yönetimlerden bu tür ulaşım araçlarının talep edilmesi ve bu tür taşıma araçları varsa ulaşımın bu araçlarla sağlanarak talep olduğunun yetkili organlara ispatlanması ile giderek daha fazla çevreci elektrikli taşıma söz konusu olabilecek.