Fosil yakıtlar aracılığı ile elde edilen enerji kaynaklarının kullanımıyla oluşan atıklar dünyamızın dengesini olumsuz etkiliyor. Bu gibi durumlar neden yeni enerji kaynaklarına yönelinmesi gerektiğini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Karbon salınımlarının ve fosil yakıtların zararlarının engellenmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlenilmesi oldukça önemlidir. Böylece temiz ve kolay enerji kaynakları ile doğayı korumak mümkün hale gelir. Bu sistemlerden biri de hiç şüphesiz GES, yani güneş enerji sistemleridir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmak amacıyla girişimler de desteklenmektedir. Ülkemiz konum itibariyle bol güneş almaktadır.Bu avantaj güneş enerjisinden çok daha fazla faydalanma şansını getirmektedir.Türkiye de bu konuda önemli bir adım atarak, KDV muafiyeti , Gümrük Vergisi Muafiyeti ve Devletin güneş enerjisinden elde edilen elektriği satın alma garantisi teşviklerini getirdi.Türkiye yıllık 2.737 saat güneşlenme süresi karşılığında güneşten sadece 860 MW enerji elde ediyorken bu teşvikler sayesinde bu rakamların değişmesi öngörülüyor.
Güneş Enerjisi Teşvikleri Etkili Oldu
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan yaptığı açıklamada “Şu anda güneş santrali kurmak için 10 yıllık elektrik faturası kadar para ödenmesi gerekiyor. Bu da 3-4 bin dolara denk geliyor. Güneş panellerinin önümüzdeki dönem yüzde 30-40 ucuzlamasını bekliyoruz ve bankaların mikro kredi sağlamasıyla güneş enerjisinin yaygınlaşacağını düşünüyoruz.”dedi.İlk bakışta oldukça pahalı gibi görünse de bu sistemler birkaç yıl içinde kendi kendilerini amorti edecek ve daha sonraki yıllarda sınırsız bedava elektrik enerjisi imkanı sunacaktır. Enerji Uzmanı Hüseyin Karataş Enerji Enstitüsüne yaptığı açıklamada Türkiye’nin enerji için her yıl 50 milyar dolar ödediğini, güneş panellerini kullanarak kendi elektrğimizi üretmemiz durumunda, bu elli milyar doların % 5’i yani 2,5 milyar dolarlık bir kısmının elimizde kalabileceğini öne sürdü. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) , 10 Kilovata kadar güneş paneli ve rüzgar tirbününde trafo kaynaklı kapasite sınırını kaldırmasıyla birlikte Türkiye’de çatıya güneş enerjisi paneli kurarak şebekeye satmak mümkün hale geldi. Bu durumda Türkiye’de herkes evinin ya da işyerinin çatısına, arazisine kurabileceği güneş paneliyle elektrik üretip, fazlasını satabilir duruma gelmiş oldu. Böylece ömür boyu kesintisiz ve bedava enerji elde etme imkanına kavuşacak olan evler, fabrikalar ve tüm kuruluşlar, enerjide dışa bağımlılıktan tamamen kurtulabilecek.
Düşüncelerinizi Paylaşın