Dünya’da bulunan su her zaman hareket halindedir ve hidrolojik döngü olarak da bilinen doğal su döngüsü, suyun Dünya yüzeyinin üzerinde ve altında sürekli hareket halindedir. Su, göz açıp kapayıncaya kadar ve milyonlarca yıl içinde gerçekleşen bu süreçlerle sürekli olarak sıvı, buhar ve buz arasında hal değiştirir.
Su döngüsü nedir? sorusunu daha basit bir dille anlatmak gerekirse ; su atmosferin üst katmanlarında yoğunlaştıktan sonra yeryüzüne yağış olarak ulaşır. Ardından güneşin etkisi ile birlikte buharlaşma ve terleme (transpirasyon) yoluyla yeniden atmosfere döner. Bu olaya su döngüsü adı verilir.
Su döngüsü, tüm suyun Dünya çevresinde farklı durumlarda hareket ederken izlediği yoldur. Sıvı su okyanuslarda, nehirlerde, göllerde ve hatta yeraltında bulunur. Katı buz buzullarda, karda ve Kuzey ve Güney Kutuplarında bulunur. Su buharı Dünya atmosferinde bulunur.
Su döngüsü genellikle basit bir dairesel buharlaşma, yoğunlaşma ve yağış döngüsü olarak öğretilir. Bu kullanışlı bir model olsa da, gerçek çok daha karmaşıktır. Suyun Dünya ekosistemlerindeki yolları ve etkileri son derece karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır.
İçindekiler
Su döngüsünün Özeti
Dünyanın tüm suyu nereden geliyor? İlkel Dünya, magmadan yapılmış akkor bir küreydi, ancak elbette tüm magmalar su içerir. Magmanın serbest bıraktığı su, yüzeyde sıvı halde kaldığında Dünya’nın atmosferini soğutmaya başladı. Volkanik aktivite, atmosfere su girmesini sürdürdü ve hala devam ediyor, böylece Dünya’nın yüzey ve yeraltı suyu hacmini artırıyor.
Su Döngüsü Nasıl Gerçekleşir?
Su döngüsünün bir başlangıç noktası yoktur. Ancak, okyanuslardan başlanabilir, çünkü Dünya’daki suyun büyük çoğunluğu okyanuslarda bulunuyor. Su döngüsünü yönlendiren güneş, okyanuslardaki suyu ısıtır. Bir kısmı buhar olarak havaya buharlaşır. Buz ve kar doğrudan su buharına dönüşebilir. Yükselen hava akımları, bitkilerden yayılan ve topraktan buharlaşan su olan evapotranspirasyondan gelen su ile birlikte buharı atmosfere alır. Buhar atmosferde, daha soğuk havalarda bulutlarda yoğunlaşana dek yükselir.
Hava akımları bulutları dünyanın etrafında hareket ettirir, bulut parçacıkları çarpışır, büyür ve yağış olarak gökyüzünden düşer. Yağışların bir kısmı kar olarak düşer ve binlerce yıl boyunca donmuş suyu depolayabilen buzullar şeklinde birikebilir. Daha sıcak iklimlerdeki kar kütleleri, bahar geldiğinde genellikle çözülür ve erir ve eriyen su, kar erimesi olarak karaya akar.
Yağışların çoğu okyanuslara veya karaya düşer, burada yerçekimi nedeniyle yağışlar yüzey akışı olarak yerin üzerine akar. Akışın bir kısmı, akarsularla okyanuslara ve nehirlere girer. Akış ve yeraltı suyu sızıntıları göllerde tatlı su olarak birikir ve depolanır. Yine de tüm akıntılar nehirlere akmaz. Çoğu, sızıntı yoluyla toprağa girer. Suyun bir kısmı ise yerin derinliklerine sızar ve uzun süreler boyunca büyük miktarlarda tatlı su depolayan akiferleri (doymuş yeraltı kayası) yeniler.
Bazı sızıntılar kara yüzeyine yakın kalır ve yeraltı suyu deşarjı olarak yüzey suyu kütlelerine (ve okyanusa) geri sızabilir ve bazı yeraltı suları kara yüzeyinde açıklıklar bulur ve tatlı su kaynakları olarak ortaya çıkar.
Su farklı sürelerde kaldığı çeşitli haller arasında doğal bir döngü içerisindedir. Bu durum çok fazla su olduğu izlenimini vermektedir. Ancak suyun çoğu ya tuzludur ya da buz olarak depolanmaktadır. Döngünün bileşenlerinin mekansal dağılımı, yani yağış ve buharlaşma (terleme de dahil) atmosferik dönüşüm ile dolayısıyla iklimle olan güçlü bağlantısını gösterir.
Su gezegenimizde ve güneş sistemi içinde her yerde bulunur. Şu ana kadar ulaşabildiğimiz bilimsel veriler ışığında dünya, su gezegeni olarak adlandırdığımız tek gezegendir. Suyun katı, sıvı ve su buharı şeklinde üç halde bulunması dünyanın temel özelliklerinden birisidir.
Su döngüsü nedir? sorusuna en iyi cevap okyanuslar ile verilebilir. Dünyadaki suyun çoğu gezegen yüzeyinin %70’ini kaplayan okyanuslarda bulunmaktadır. Okyanuslar 3,5 milyar yıl önce yaşamın başladığı yerdir ve çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Karada yaşamı mümkün kılan tatlı suyun varlığı su döngüsünün bir sonucudur.
Okyanusta bulunan tuzlu su buharlaşarak atmosfere tuzsuz olarak karışır ve atmosferden yağış yolu ile tekrar yeryüzüne döner. Kara üstüne yağan su, göller gibi yeryüzü şekillerinde veya yapay haznelerde tutularak nehirlerden akar, ya da topraktan süzülerek ihtiyaç olduğunda çıkarılabileceği yeraltı depolarını veya yeraltı su havzalarını doldurur.
Su döngüsünün pek çok bileşeni bulunmaktadır. Bunlar; yoğuşma (yağış), karadan ve toprak yüzeyinden buharlaşma, kar ve buzların erimesi, bitkilerin terlemesi, yüzey akışları, ve yeraltı sularının okyanuslara dökülmesi ve okyanuslardaki daha büyük miktarda buharlaşmasıdır.
Su Döngüsü Aşamaları Nelerdir?
1) Yoğuşma (yağış)
Yoğuşma (yoğunlaşma), havada bulunan su buharının sıvı hale geçmesidir. Yoğuşma buharlaşmanın tersidir ve bulutlar aracılığıyla dünyaya suyun geri dönebilmesinin başlıca yolu olan yağışı oluşturur.
2) Buharlaşma
Buharlaşma, suyun sıvı halden gaz veya buhar haline geçme sürecidir. Buharlaşma sıvı haldeki atom veya moleküllerin güneşten gelen ısı ile yeterli enerji elde ederek gaz hale geçtikleri bir süreçtir.
3) Erime
Yeryüzündeki tatlı suyun yaklaşık dörtte üçü buz örtüsü ve buzullarda bulunmaktadır. Kışın su depolayan ve baharda eriyerek bu suları serbest bırakan buzul ve kar akarsu akışının hacmini ve zamanlamasını etkilemektedir. Buzullar aynı zamanda suyun uzun süreli varlığını da etkilemektedir.
4) Terleme
Terleme, bitkilerin köklerinden alınan suyun, yaprakların alt kısımlarındaki küçük gözeneklere ve oradan da buhar haline gelerek atmosfere iletilmesidir. Yeryüzündeki suyun büyük bölümü bitkilerden meydana gelen terleme ile atmosfere döner.
5) Yüzey akışı
Genellikle yeryüzüne düşen yağmurun bir kısmı toprak tarafından emilir, fakat yağmur doymuş ya da geçirimsiz tabakaya düştüğü zaman eğim yönünde akışa geçer. Yüzeyde akan sular bir akarsuyla veya farklı bir yeryüzü su birikintisi ile birleşir, oradan da en sonunda okyanusa boşalır veya atmosfere doğru yeniden buharlaşır.
6) Yeraltı Sularının Okyanuslara Dökülmesi
Yeraltı suları mevcut nem içeriğine bağlı olarak toprak tarafından emilir ve biriktiği su tabakasına doğru yeraltına sızar. Yeraltı suları yeraltında aşağı doğru ve yanlamasına hareket eder ve geçirimsiz jeolojik oluşumların içinde kalır. Yeraltı suları en sonunda pınarlardan dışarı fışkırır veya kaynaklara göllere ve okyanusa sızar ve buralardan tekrar buharlaşarak döngüyü devam ettirir.
Su döngüsü nedir? dendiğinde artık akıllara yalnızca buharlaşma, yoğunlaşma, erime ve donma gelmeyecek, diğer etmenler de değerlendirmeye alınacaktır.