+90’ın bir zamanlar 200 tür ticari balığın avlandığı Marmara Denizi’nin son yıllardaki av sorunlarını konu alan belgeseli, hem içinde bulunduğumuz iklim krizini ve sonuçlarını, hem balık fiyatlarındaki artışın nedenlerini hem de karşı karşıya kaldığımız bu tehdidin giderek daha geniş bir boyuta ulaştığını ve türlerin insan eliyle nasıl yok olduğunu tüm detayları ile gözler önüne seriyor.
Türkiye denizlerinde avlanan balık miktarı, her yıl dramatik bir şekilde düşüyor.
2007 yılında 518 bin ton balık avlanırken, bu miktar 2018’de 222 bin ton oldu. Bu durum kısaca balık avı krizi olarak adlandırılabilir.
Bir yanda kirlilik diğer yanda vahşi avcılığın baskısı altındaki Marmara Denizi’nin kurtuluşu mümkün mü?
İstanbulluların lüfer ve palamut hasreti bitebilir mi? Balık stokları nasıl artırılabilir?
Neden av sırasında balık boylarına dikkat edilmiyor? 2000’li yılların başında stoklarını korumak için büyük kampanyalar yapılan Boğaz’ın kraliçesi lüferde durum vahim.
2002’de 35 bin ton lüfer avlanırken, 2018’de lüfer av miktarı yüzde yetmiş azalarak 6 bin tona geriledi. Üstelik tezgâhlara indirilen lüferlerin büyük kısmı, üreme sınırı olan 21 santimin çok altında.
Yalnız lüfer değil, Marmara’nın sembol balıklarından palamut ve istavrit miktarlarında da ciddi azalma var.
+90’un yayınlamış olduğu ve farkındalık yaratmayı amaçlayan bu videoyu mutlaka izleyin, izlettirin.