İklim Değişikliği ve Paris Anlaşması

paris iklim anlaşması

Küresel Isınma Nedir?

Küresel ısınma teknik anlamda sera etkisinin bir sonucudur. Nedir peki sera etkisi? Atmosfer karbondioksit, metan gazı, ozon gibi gazlardan oluşmuştur ve güneşten dünyaya doğru gelen ışınlar ve yansımalar da atmosferde bu gazlar tarafından tutulmaktadır. Böylece dünya belli bir sıcaklıkta kalarak doğal yaşam meydana gelmiştir. Atmosferin ısıyı ve sıcaklığı belli derecede tutmasına ise sera etkisi denir ve temelde görevi canlılığın devamı için hayati bir önem taşımaktadır (Akın, 2006).

Sera Etkisi Küresel Isınma Gibi Bir Sonucu Nasıl Doğurmuştur?

İnsan eliyle meydana gelen küresel ısınmanın başlangıcı sanayi devrimine dayanmaktadır. Bununla beraber nüfusun hızla artması, sanayileşmenin gelişmesi ile beraber atmosfere karbondioksit, karbonmonoksit, metan vb. gazların salınımının artması ile aşırı sera etkisine neden olmuştur. Bu durum atmosferde ozon tabakasının incelmesine ve dünyanın daha fazla ısınmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak küresel ısınma veya iklim değişikliği meydana gelmektedir (Akın, 2006; Türkeş, 2021).

Küresel ısınmanın neden olduğu sorunların başında kuraklık gelmektedir ve bununla birlikte sert ve soğuk kışlar, seller, fırtınalar, orman yangınları daha yoğun ve sık yaşanmaya başlanmıştır.

Paris Anlaşması ve Hükümetler

Küresel ısınmanın ne boyutta olduğunu ve nereye doğru gittiğini 2018, 2019, 2021 yıllarında Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yayımladığı rapora göre; küresel ısınmanın, olumsuz sonuçları tüm dünyada yaşanmaktadır ve ısınmanın etkisi birkaç on yıl içinde bugüne değin bildiklerimizden çok daha şiddetli olacaktır (IPCC, 2019; Türkeş, 2021).

Rapora göre insan kaynaklı küresel ısınmanın 18. yy’da sanayi devriminden bu zamana kadar her on yılda 0,2ºC arttığı ve bu zamana kadar dünyanın sıcaklığının 1,1ºC arttığı belirtilmiştir ve bu artış devam etmektedir. Sıcaklık artışının en fazla 1,5-2ºC ile sınırlandırılması gerektiği vurgulanmıştır.

Eğer sıcaklık belirlenen hedefin üzerine çıkarsa dünya geri dönülemez bir şekilde ısınıp bütün canlılık büyük zararlara uğrayacaktır. Örneğin kurak alanların genişlemesi ve çölleşmenin görülmesi, bir yandansa yağışların daha kuvvetli ve şiddetli olması, hızlanan deniz düzeyi yükselmesi, okyanusların ısınması ve asitlenmesi vb. iklim değişikliğinin etkilerinin bazı öngörülebilir sonuçlarını oluşturmaktadır ve daha öngörülemeyen birçok felaketin görülmesi beklenmektedir (Yıldızoğlu, 2018; IPCC, 2019; Türkeş, 2021).

Okuyun: Küresel Isınma Dünya’yı ve Bizleri Nasıl Etkileyecek?

IPCC 2018 raporuna göre küresel ısınmaya karşı devletlerin 2030 yılına kadar karbondioksit salımını %45 oranında azaltıp 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfırlaması gerekmektedir. Devletler küresel ısınmaya karşı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında Paris İklim Anlaşması yapılmıştır. Mart 2021 itibarıyla, Türkiye dâhil 191 üyesi anlaşmayı imzalamıştır (Türkeş, 2021; Sevin, 2021).

Paris İklim Anlaşması ve Türkiye

Türkiye, dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada yer almaktadır. Anlaşma kapsamında Türkiye’nin 2053’e kadar net sıfır emisyon için ilk adım olarak yeni kömür santrali yapılamayacağını taahhüt etmektedir.

Mevcut kömürlü termik santrallerin, yenilenebilir kaynaklarla ikame edilerek aşamalı olarak kapatılması hedeflenmektedir, bununla beraber Avrupa’da 19 ülke kömürden tamamen çıkmış ya da tamamen çıkmayı taahhüt etmiştir. 2030 yılına kadar İngiltere %68, AB %55 ve ABD %43 oranında sera gazı azaltma taahhüdü vermiştir (Sevin, 2021).

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) yayımladığı Salım Açıkları Raporu 2019’da son on yılda emisyon salım oranının ne düzeyde olduğu açıkça ortaya konmuştur. Rapora göre, bu yüzyılda sıcaklıkların 3,2 artması beklenmektedir. Bu artış kitlesel yok oluşlara neden olacak ve dünyanın büyük bölümü yaşanmaz hale gelecektir.

1,5ºC Paris Anlaşması hedefine ulaşmak için emisyonların şimdi düşürülmesi gerekmekte ve 2020’den itibaren her yıl %7,6 düşüşün gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu, ancak ülkeler taahhütlerini toplu olarak beş kattan fazla artırırsa gerçekleşebilecektir. Ancak on yıllık veriler aradaki farkın kapanmadığını göstermektedir.

G20 ülkeleri tek başına tüm emisyonların %78’inden sorumludurlar. (UNEP, 2019). UNEP 2021 raporu da 2019 raporundan bu yana bir değişiklik olmadığını ve hedeften hala çok uzakta olunduğu ve ısınmanın 2,7ºC düzeyinde olacağı belirtilmiştir (UNEP, 2021).

Fakat 2019 raporunda, yeşil teknoloji ve yenilenebilir kaynakların daha doğru kullanılması ile aradaki fark kapatılabileceği ve emisyon oranının düşürülebileceği vurgulanmıştır.

Bunun dışında ülkelerin yapabileceği işlerin başında farkındalık gelmektedir. Çünkü hali hazırda en başta ülkemizde ne yazık ki insanlar durumun ne kadar vahim olduğunun farkında değiller. Bunun için bir an evvel insanları bilinçlendirmeye başlamalı ve gerekirse yasalar koyup karbon ayak izimizi küçültecek alışkanlıkları benimsemeliyiz.

Kaynak: 

  • Galip, Akın (2006). Küresel isınma, nedenleri ve sonuçları. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi46(2), 29-43.

  • IPCC. 2018. Global Warming of 1.5°C. An IPCC Special Report on the impacts of global warming of 1.5°C above pre-industrial levels and related global greenhouse gas emission pathways, in the context of strengthening the global response to the threat of climate change, sustainable development, and efforts to eradicate poverty [Masson-Delmotte, V., et al., (eds.)]. In Press.

  • Yıldızoğlu, Ergin (2018). İklim değişikliği: En kritik 20 yıl. Erişim 10 Şubat, 2022. 

  • BBC.com
  • UNEP (2019). The Emissions Gap Report 2019: A UNEP Synthesis Report. United Nations Environment Programme (UNEP), Nairobi (2019).

  • UNEP (2021). The Emissions Gap Report 2021: A UNEP Synthesis Report. United Nations Environment Programme (UNEP), Nairobi (2021).

  • TÜRKEŞ, Murat (2021). BMİDÇS Paris Anlaşması Nedir ve Glasgow’da Görüşülmesi Beklenen Ana Konular Hangileridir?.

  • Sevdin (2021). Paris Anlaşması Onaylandı: Türkiye’nin İklim Politikasında Yeni Bir Dönem Başlıyor. Erişim 10 Şubat, 2022.

  • Sivilalan.com

Yazar Hakkında

Merve Güney

Süleyman Demirel Üniversitesi tarımsal biyoteknoloji bölümü mezunu ve 2021 yılı itibari ile aynı alandan yüksek ziraat mühendisiyim.

Tam anlamıyla yeşil sevdalısı bir doğa aşığıyım. Aynı zamanda doğanın ve biyolojinin mucizeleri karşısında her defasında şaşkınlığa uğrayan bir bilim meraklısıyım.

LinkedIn'de Ziyaret Et