Son zamanların en popüler konusu olan sürdürülebilirliği konuşmak elbette kolay değil. Kapsamı oldukça geniş olan bu husustaki bilgi kirliliğini de dikkate aldığımızda meseleyi ince eleyip sık dokumak gerekiyor.
Meselenin izahından öte altını çizmemiz gereken bir nokta var. Neden hep beraber sürdürülebilir olmaya çalışıyoruz?
Evet, hepimizin bildiği gibi, eteklerimizi tutuşturan bir sorun ile yani iklim krizinin yıkıcı etkileriyle karşı karşıyayız.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) son yayımladığı raporda, iklim değişikliğiyle mücadele politikalarının iyileştirilmediği takdirde, 2100 yılına kadar 3,2°C’lik bir küresel ısınma ile karşı karşıya kalabileceğimizi belirtiyor.
Küresel ısınmanın 3 dereceye yaklaşması, biyoçeşitlilik kaybının 10 katına çıkması demek, kısaca dünyanın yaşamsal fonksiyonlarını yitirmesi de diyebiliriz.
Sorunu biraz da iş dünyası perspektifinden ele alalım.
Uluslararası Yardım ve Kalkınma Kuruluşu Christian Aid’in “2022’nin Maliyeti: İklimin Çöktüğü Yıl” başlıklı raporuna göre; 2022 yılında yaşanan en büyük 10 iklim felaketinin en az 200 milyar dolarlık bir tahribata neden olduğuna dikkat çekiliyor.
İstatistikler, iklim değişikliği kaynaklı yıkımın neden olduğu ve olacağı zararı net bir şekilde ortaya koyuyor.
Tam da bu noktada, doğal ekosistemlerin gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli olarak kullanılabilmesini sağlama ilkesine dayanan, sürdürülebilirlik karşımıza çıkıyor.
Temel olarak çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınan sürdürülebilirlik, aslında yaşamın ve iş yapış biçimlerinin bütün unsurlarına sirayet etme potansiyeline sahip. Sürdürülebilir insan kaynakları politikalarından satın alma süreçlerine, üretimden lojistiğe kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkan sürdürülebilirlik doğa ile barışık bir eksen sunarken, şirketler için de yeni bir büyüme stratejisi olarak kabul edilmektedir.
Sustainable Economy Intelligence Database’e göre yeşil büyümeye en çok yatırım yapan şirketler kazancını üç katına çıkarıyor. Şirketlerin gerek iklim değişikliğiyle mücadeledeki sorumluluğu gerekse bu noktadaki faaliyetlerinin sağlayacağı kazancı dikkate aldığımıza göre işin iletişim noktasını hep beraber irdeleyebiliriz.
Etkin iletişim, sadece bilgilendirmez aynı zamanda ilham verir ve değiştirir. Dolayısıyla sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik iletişimi çalışmalarının birbirinden ayrı düşünülmemesi gerekiyor.
Bu nedenle şirketlerin sürdürülebilirliği bütün iş yapış biçimlerine entegre etmesi ve başta yönetim kurulunda olmak üzere her bir unsurunun bu meseleyi içselleştirmesi oldukça elzem.
Sürecin yalnızca sürdürülebilirlik komitelerine bırakmak yerine her bir departmana özgü rehberlerin hazırlanması ve birimlerin performans kriterlerine sürdürülebilirliğin dahil edilmesi gerekiyor.
Sürdürülebilirliği iş yapış biçimlerimize entegre ettikten sonra iletişimin en önemli aşamasını tamamlamış oluyoruz. Şimdi gelin sürdürülebilirlik iletişiminde 8 önemli noktayı birlikte ele alalım:
-
Gerçekçi ve İtibarlı Olun: Sürdürülebilirlik iletişimi, şeffaflık ve dürüstlük üzerine inşa edilmelidir. Şirketler, sürdürülebilirlik çabalarının gerçekçi bir değerlendirmesini yapmalı ve açık bir şekilde paylaşmalıdır. İtibarlı olmak için, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda somut adımlar atılmalı (ara hedefler belirlenmeli) ve bu adımların sonuçları bağımsız kurumlar tarafından ölçülmelidir.
-
Hikâye Anlatma Yeteneğinizi Kullanın: Sürdürülebilirlik iletişimi, sadece rakamlar ve istatistiklerden ibaret olmamalıdır. Şirketler, etkileyici hikayeler anlatarak insanların duygusal bağ kurmalarını sağlamalıdır. Çalışanların, paydaşların ve müşterilerin sürdürülebilirlik çabalarına nasıl katkıda bulunduğunu vurgulayan gerçek hikayeler, şirketin sürdürülebilirlik performansının anlaşılmasına yardımcı olur.
-
İki Taraflı İletişimi Teşvik Edin: Sürdürülebilirlik iletişimi, bir diyalog oluşturmayı hedeflemelidir. Şirketler, müşteriler, çalışanlar, tedarikçiler, yerel topluluklar ve diğer paydaşlarla etkileşime geçmeli ve geri bildirimleri dikkate almalıdır. Bu, şirketin sürdürülebilirlik stratejisini geliştirmek ve iyileştirmek için önemli bir fırsattır.
-
Görsel ve İçerik Odaklı İletişim Araçlarını Kullanın: Sürdürülebilirlik iletişimi için etkili bir yol, görsel ve içerik odaklı iletişim araçlarını kullanmaktır. İnsanlar genellikle görsel unsurlara daha iyi yanıt verirler, bu nedenle infografikler; videolar, grafikler ve görseller kullanarak sürdürülebilirlik çabalarınızı destekleyin. Aynı zamanda içerik odaklı yaklaşım da önemlidir. Blog yazıları, beyaz kağıtlar, raporlar ve haber bültenleri gibi içeriklerle şirketinizin sürdürülebilirlik hedeflerini ve ilerlemelerini anlatın.
-
İyi Bir Hedef Kitlesi Analizi Yapın: Sürdürülebilirlik iletişimi için hedef kitlenizi iyi anlamak önemlidir. Çalışanlar; müşteriler, yatırımcılar, yerel topluluklar ve diğer paydaşlarınızın ilgi alanlarına, değerlerine ve ihtiyaçlarına odaklanın. Bu bilgiyi kullanarak, sürdürülebilirlik hedeflerinizi onlara nasıl anlatabileceğinizi ve onların beklentilerini nasıl karşılayabileceğinizi belirleyin.
-
İş Birlikleri ve Ortaklıklar Kurun: Sürdürülebilirlik iletişiminde etkili olmak için iş birlikleri ve ortaklıklar kurun. Sivil toplum kuruluşları; yerel topluluklar, diğer şirketler ve sektör liderleri ile iş birliği yaparak, sürdürülebilirlik çabalarınızı destekleyebilir ve daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz.
-
İş dünyasının sürdürülebilir kalkınma konusundaki farkındalığını ve etkisini artırmak amacıyla faaliyetlerini icra eden SKD Türkiye, etki odaklı bir STK olarak şirketlerin yeşil dönüşüm süreçlerine rehberlik sağlamaktadır. SKD Türkiye’ye üye olmak kurumunuza görünürlük kazandırırken, şirketinizin yeşil dönüşümü için rehberlik alma imkanına sahip olursunuz.
-
SKD Türkiye, TÜSİAD ve Global Compact Türkiye iş birliğinde başlatılan İş Dünyası Plastik Girişimine (İPG) imzacı olabilir ve şirketinizin plastik azaltımını sağlarken kapasite artırımında bulunabilirisiniz.
-
Döngüsel Ekonomi Platformu’na üye olarak şirketinizin döngüsellik oranını artırabilirsiniz.
-
Sürdürülebilirlik Akademisi, Global Compact Türkiye, TÜSİAD, TİM ve İstanbul Sanayi Odası gibi kurumların çalışmalarına entegre olarak da kurumunuzun sürdürülebilirlik haritasına dair bilgi edinirken önemli bir iletişim zemini inşa edebilirsiniz.
-
Sürdürülebilirlik Kelimesini Kullanmayın: Words that work: Effective language in sustainability communications Raporu, “sürdürülebilirlik” kelimesinin, Forbes’in en iyi 50 markasının her birinin sürdürülebilirlik web sayfasında ortalama 10 kez tekrarlandığını, en sürdürülebilir markaların ise bu kavramı yalnızca bir kez kullandığını gösteriyor.
-
Entegre ve Sürdürülebilirlik Raporlamalarını Görselleştirin: Başta uluslararası standartlar olmak üzere paydaş beklentileri ve yeşil finansmana ulaşma noktasındaki hedefler, şirketleri raporlama yapmaya teşvik etmektedir. Bu raporların PDF versiyonlara sıkıştırılması ise büyük bir eksiklik. Kurumlar, raporlarını kısa videolara dönüştürebilir ve hedef kitlesine daha etkili bir hikâye sunabilir.
Sürdürülebilirlik iletişimi, şirketin topluma ve gelecek nesillere olan taahhüdünü vurgulayan önemli bir araçtır ve şirketin itibarını güçlendirebilir.
Şirketler, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak ve ilerlemelerini paydaşlarla paylaşmak için düzenli olarak iletişim stratejilerini gözden geçirmeli ve güncellemelidir. Ayrıca, geri bildirimlere açık olmalı ve sürekli olarak paydaşların görüşlerini dikkate almalıdır.
Son olarak, şirketlerin sürdürülebilirlik iletişiminde samimiyet, tutarlılık ve uzun vadeli bir perspektife odaklanması önemlidir. Sürdürülebilirlik, sadece bir pazarlama aracı olarak değil, şirketin temel değerlerine ve iş stratejilerine entegre edilerek etkili bir şekilde iletilmelidir.
Sürdürülebilirlik iletişimi, şirketin toplumsal etkisini artırırken aynı zamanda geleceği şekillendirme gücüne sahip bir araçtır. Bu rolü itibariyle de dönüşümün başat unsuru olmak isteyen kurumlar için sürdürülebilirlik ve iletişimi oldukça önemli.
Geleceği şekillendirirken daha iyi bir hikâye anlatmanın zamanı gelmedi mi?