İçindekiler
Online Alışverişin Yükselişi ve Çevresel Etkisi
Son on yılda, global e-ticaret inanılmaz bir büyüme kaydetti. COVID-19 pandemisi, bu sektörü daha da güçlendirerek tüketici davranışlarında büyük değişimlere yol açtı ve satış rekorları kırdı. Amazon, Alibaba ve Walmart gibi global ölçekli devler, online alışveriş alanında hüküm sürdü ve tüketicilerin beklentilerini yükseltti. Artık, aynı gün teslimat ve ücretsiz iade beklentileri sıradanlaştı. Dijitalleşme ve teknolojik yenilikler sayesinde, bir zamanlar hayal bile edilemeyen başarılar elde edildi. Ancak, bu devrimsel gelişme, gezegenimiz için yüksek bir bedelle geldi. Bu yazıda, online alışverişin büyüyen trendlerini ve çevresel etkilerini ele alacağız.
Modern Tüketimcilik ve Dijitalleşme
Günümüzde, tüketimcilik doruk noktasında. Modern yaşamın dijitalleşmesi ve yenilikçi teknolojiler, alışveriş yapma şeklimizi kökten değiştirdi. On yıl içinde, dijital alıcı sayısı benzeri görülmemiş bir hızla arttı ve e-ticaret milyar dolarlık bir endüstri haline geldi. COVID-19 salgınıyla birlikte, zaten büyüyen dijital kanallar, dünya genelinde tüketiciler için en popüler alışveriş alternatifi oldu ve online alışverişlerde büyük bir artış yaşandı. 2020 Haziran’ında, global perakende e-ticaret trafiği aylık 22 milyar ziyaretçi ve 26,7 trilyon ABD doları satışla rekor kırdı.
Bu yılın sonunda, Asya’nın global çevrimiçi perakende satışlarının yarısından fazlasını oluşturması bekleniyor. Bu satışların büyük bir kısmı, şu anda perakende e-ticaret satışlarında dünya lideri olan Çin’de gerçekleşiyor. Bekarlar Günü, Kara Cuma ve Siber Pazartesi gibi etkinlikler, tüketicileri daha fazla alışveriş yapmaya teşvik ediyor. Bu yıl bu etkinlikler, tüm dünyada ve özellikle Çin’de rekor satışlar elde etti.
Aşırı Ambalajlama Sorunu
Çevrimiçi alışveriş bağımlılığı, küresel tedarik zincirini geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru sürükleme riski taşıyor ancak aynı zamanda gezegenimiz üzerinde de büyük çevresel etkileri bulunuyor. Gerçekten de, çevrimiçi alışverişin patlamasıyla birlikte, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, büyük çevresel sorunlar da ortaya çıktı. Bu etkiler dünya çapında görülebilir. Ancak, endüstrinin çevre üzerindeki etkileri özellikle Çin’de görülüyor. Ülkenin e-ticaret başarısı dünya çapında eşsizdir, uzmanlar 2021’de ülkenin perakende satışlarının %52,1’inin çevrimiçi alışverişten geleceğini tahmin ediyor. Başarı, özellikle Çin’in internetin hızlı evrimine ve ödeme sistemlerinin dijitalleşmesine bağlanıyor. Ancak, Çin’in e-ticaret sektörü Çift 11 gibi tek bir alışveriş gününden yüz milyarlarca dolar gelir elde edebilirken, çevre grupları tüketicileri, bu alışveriş çılgınlığının gezegene dramatik maliyetlerle geldiği konusunda uyarıyor.
Ürün ambalajlarının, plastik üretiminden kaynaklanan CO2 emisyonlarına büyük katkısı bulunuyor, ekosistemleri kirletiyor ve çöplüklerimize büyük miktarda atık ekliyor. Orman koruma grubu Canopy’ye göre, her yıl 3 milyar ağaç, 241 milyon ton nakliye kartonu üretmek için hamur haline getiriliyor. Küresel olarak her yıl üretilen 86 milyon ton plastik ambalajın bile sadece %14’ü geri dönüştürülüyor.
Çin’e gelince, Devlet Posta Bürosu’nun istatistiklerine göre, ülkenin kuryesi 2020’de tek başına 83 milyar ekspres paket işledi, bu da 1,8 milyon ton plastik atık ve neredeyse 10 milyon ton kağıt atığa karşılık geliyor. Hong Kong’da, yerel grup Green Sense tarafından yapılan yakın tarihli bir çalışmaya göre, 2020 boyunca çevrimiçi alışverişten kaynaklanan 780 milyon parça ambalaj atığı oluştu. Aynı yıl her ürün için ortalama 2,18 parça ambalaj kullanıldığı ve bunların çoğunlukla geri dönüştürülmesi zor karma malzemelerden oluştuğu da belirtildi. Çöplük alanları giderek daha kıt hale geldikçe, Çin artan e-ticaret atık dağlarıyla başa çıkmakta zorlanıyor. Alibaba gibi şirketler bu nedenle daha sürdürülebilir ambalajlar geliştirerek trendi tersine çevirmeye çalışıyor ve Çin hükümeti ambalaj standartlarını düzenlemek için adımlar atıyor.
Çevrimiçi Alışverişin Çevresel Etkisi: Taşımacılığın Rolü
Çevrimiçi alışverişin çevresel etkileri, özellikle taşımacılık sektöründeki emisyonlar dikkate alındığında, göz ardı edilemez. E-ticaretin karbon ayak izinde büyük bir pay, dünya genelinde malların nakliyesine aittir. 2020 yılında, ürünlerin sevkiyatı ve iadesi, toplam sera gazı emisyonlarının %37’sini oluşturmuştur. Bu sorunun temel nedeni, tüketicilerin kolaylığa olan büyük talebinden kaynaklanıyor. Tahminlere göre 2030 yılına kadar, teslimat araçlarının sayısı %36 artarak yaklaşık 7.2 milyona ulaşacak. Bu durum, yaklaşık 6 milyon tonluk bir CO2 emisyon artışına yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda trafik yoğunluğunun artmasıyla seyahat sürelerinde %21’lik bir artışa da neden olacak.
Çevrimiçi alışverişin çevresel etkisine baktığımızda asıl sorun, hızlı gönderimde yatıyor. Yeni teknolojilerin malların taşınmasını daha hızlı hale getirmesiyle, tüketiciler giderek daha fazla aynı gün ve anında teslimat talep ediyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, bu iki seçenek Çin’de özellikle popüler ve her gün teslim edilen paketlerin %10’dan fazlasını oluşturuyor; bu da günlük yaklaşık 3 milyon paket anlamına geliyor.
MIT’nin bir çalışması, geleneksel alışverişin, online alışverişe kıyasla iki kat karbon ayak izine sahip olduğunu buldu. Ancak bu tartışma, aceleyle yapılan online alışveriş göz önüne alınmadığında geçerlidir. Gerçekten de, tüketiciler hızlı teslimatı tercih ettiklerinde, emisyonlar mağaza alışverişinden kaynaklananları aşıyor. Bunun temel nedenlerinden biri, teslimat şirketlerinin tüm ürünler gelmeden sevkiyata başlamak zorunda olmalarıdır. Bir veya iki günlük bir teslimat penceresiyle karşı karşıya kaldıklarında, genellikle kapasitelerinin yarısı dolu kamyonları göndermek zorunda kalırlar ve bu da daha fazla trafik ve dolayısıyla emisyon anlamına gelir.
Ancak sorun sadece nakliye ile sınırlı değil. Daha fazla çevrimiçi perakendeci, büyük ve küçük, malları kolayca ve çoğu zaman ücretsiz olarak geri gönderme seçeneği sundukça, özellikle moda ürünlerinin iade oranları %30’u aşarak zirve noktasına ulaşmıştır. Tüketicilerin davranışları üzerine yapılan bir çalışma, %79’unun ücretsiz iade gönderimi istediğini ve %92’sinin aldıkları ürünlerin iade edilmesi kolay olduğunda tekrar satın alma olasılığının yüksek olduğunu göstermiştir. İşte bu tür istatistikler, şirketlere bu tür seçenekleri sunma teşviki veriyor, çünkü sonunda onlar için karlı olacaklar.
E-ticaret devriminin getirdiği muazzam avantajlar şüphesizdir. Ancak, çevrimiçi alışverişin ve çevresel etkisinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Günümüzde, çoğu tüketici prensipler yerine kolaylığı tercih ediyor. Şirketlerin giderek daha sürdürülebilir hale gelmesi doğru yönde atılmış bir adım olsa da, bu değişiklikler tek başına sorunu tamamen çözmez. Tüketiciler son sözü söyleyenlerdir ve bu endüstrinin etkisini belirleyen onların davranışları ve kararlarıdır.
Bu nedenle, e-ticaretin aldığı tehlikeli trendi tersine çevirmenin tek yolu, hem üreticilerin hem de tüketicilerin bakış açısında zihinsel bir değişiklik yapmaktan geçiyor.
Kaynak: Earth.org