Çevre Kirliliği Nedir?

çevre kirliliği nedir
Yazan Ekolojist

Çevre kirliliği dünyamız için yeni bir problem değil, ancak gün geçtikçe dünyanın ve insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorun haline gelmeye devam ediyor. Artan nüfus ile birlikte gelen kentleşme, sanayileşme, madencilik ve doğal kaynakların sürdürülebilir metodlarla kullanılmayışı küresel çevre kirliliğinin en büyük nedenleridir. Peki milyonlarca yıldır var olan gezegenimizi tehdit eden çevre kirliliği nedir?

Çevre Kirliliği Nedir?

Çevre kirliliği, insanlara veya diğer canlı organizmalara zarar veya rahatsızlık veren veya çevreye zarar veren kimyasal maddeler, gürültü, ısı veya ışık gibi enerji şeklinde gelebilecek kirletici maddelerin çevreye girmesidir. Kirleticiler doğal olarak oluşan maddeler veya enerjiler olabilir, ancak doğal seviyeleri aştığında kirletici olarak kabul edilir.

Çevre Kirliliği Kaynakları Nelerdir?

Çevre kirliliği, organik bileşikler ve diğer kimyasal maddelerden, farklı enerji türlerine kadar pek çok biçimde olabilir. Bazı kontamine su türleri, kötü hava kalitesi, endüstriyel atık, çöp, ışık, ısı ve gürültü gibi bazı kirlilik türleri kolaylıkla fark edilir.

Ancak gıdalardaki pestisitler, balıktaki civa, deniz ve göllerdeki fazla besinler, içme suyundaki endokrin bozucu kimyasallar ve tatlı ve deniz suyundaki diğer mikro kirleticiler belirgin değildir. Terk edilmiş sanayi bölgelerinden, silahlı çatışma bölgelerinden, nükleer güç istasyonlarından, pestisit stoklarından ve atık depolama alanlarından gelenler gibi bazıları, uzun vadeli bir mirasın parçasını oluşturmaktadır.

Kirlilik kaynakları ve türleri ve bunlarla başa çıkma yöntemleri oldukça çeşitlidir. Örneğin, boyalar, temizlik ürünleri, elektronik ürünler ve diğer birçok ev eşyasında bulunan tehlikeli kimyasallar, doğru yönetilmezse kirletici olabilir. Çevre kirliliğinin yanı sıra ekosistem fonksiyonları da riske girmektedir. Ayrıca, bazı terapötik ilaçlar ve nanomateryaller gibi, potansiyel kirlilik etkilerine ilişkin verilerin az olduğu birçok yeni ürün de bulunmaktadır.

Öte yandan, gıda atığının küresel ölçekte, insan tüketimi için üretilen tüm gıdanın üçte biri gibi yüksek bir oranda olduğu tahmin ediliyor – yaklaşık 1,3 milyar ton.

Çevre Kirliliği Çeşitleri

Çevre kirliliğinin temel olarak yedi farklı çeşidi vardır. Bunlar hava, su, toprak, radyoaktif, termal, ışık ve ses kirliliğini içerir. Her kirlilik türünün tanımını ve nedenlerini ele alalım.

Hava Kirliliği

yeni delhi hava kirliliği

Bazı şehirlerde ne yazık ki havanın solunması insan sağlığı için tehlikeli boyutlarda. Bunun nedeni ise elbette hava kirliliğidir. Hava kirliliği, zararlı gazların ve kimyasalların havada asılı kalması sonucu oluşur.

Detaylı bilgi için okuyun: Hava Kirliliği Nedir?

Hava kirliliğinin en önemli ana kaynağı fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan dış ortam kirliliğidir. Orman yangınları, atıkların yakılması ve tütün dumanı da hava kirliliğine katkıda bulunur. Dünyadaki her on kişiden dokuzunun, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kabul edilebilir standartlarının ötesinde kirlenmiş hava soluduğu tahmin edilmektedir.

Su Kirliliği

su kirliliği

İnsanların hayatta kalmak için suya ihtiyacı vardır. Bu bir gerçek. Bununla birlikte, en basit tabiriyle, çöpler ve kimyasallar okyanusa ve göllere karıştığında su kirliliği meydana gelir.

Nehirler ve göller kirlilikten, özellikle de küresel ölçekte en yaygın su kalitesi sorunlarından biri olan tarımda gübre kullanımından kaynaklanan aşırı besin maddelerinden ağır bir şekilde etkilenmekte, birçok insan su kullanımına müdahale etmekte ve türlerde büyük değişikliklere, ekosistem ve biyolojik çeşit kaybına neden olmaktadır.

Dünyadaki atık suların yüzde 80’inden fazlası arıtılmadan çevreye salınır ve bu da patojenlerin yanı sıra madencilik ve endüstriyel atıklardan kaynaklanan ağır metaller gibi kimyasallardan da kirlilik yaratır. Bunlar biyolojik çeşitlilik kaybına ve insan tüketimi için uygun olmayan suya yol açar.

Okyanuslar, kirletici maddelerin çoğunu karadan nehirler yoluyla besin maddeleri, atıklar, ağır metaller ve plastik döküntüler şeklinde alırlar, bunlar 5 mm’den küçük parçalara ayrılır ancak deniz ortamında biyolojik olarak parçalanmaz. Geri kalanı balıkçılık, nakliye ve enerji endüstrilerinden gelir. Büyük ölçüde karbondioksit emisyonlarının çözülmesiyle bağlantılı olan okyanus asitleşmesinin etkileri en çok çoğu deniz besin ağının temelini oluşturan mercanlar ve plankton gibi kalkerli iskeletli deniz türlerinde görülür.

Toprak Kirliliği

toprak kirliliği

Toprak kirliliği, insan nüfusunu etkileyen en büyük üç kirlilik türünden bir diğeridir. Toprak kirliliği, toprak, atılan gübre veya kimyasal maddelerle kirlendiğinde meydana gelir. Arazideki kirlilik yer altı sularına sızabilir ya da göllere ve akıntılara karışarak kısır bir kirlilik döngüsü yaratabilir.

Arazi ve toprak kirliliği büyük ölçüde tarımsal uygulamalara, yanlış sulamaya, düzenli depolama alanları gibi katı atık yönetimi sorunlarına ve bir dizi endüstriyel, askeri ve maden çıkarma faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Küresel olarak tahminler, her yıl en az 1 milyon insanın, aşırı maruz kalma ve uygunsuz pestisit kullanımı nedeniyle istemeden zehirlendiğini göstermektedir.

Endüstriyel proseslerin veya madencilik faaliyetlerinin atık ürünleri, ağır metaller, farmasötikler ve mikroorganizmalar içerebildiklerinden ve çevreye girdiklerinde çıkarılmaları zor olabileceğinden başka bir kirlilik kaynağıdır. Artık kullanılmayan eski endüstriyel veya askeri alanlar, uygun şekilde dekontamine edilmedikleri takdirde kirletici kaynakları olabilir.

Bazı yüksek gelirli ülkeler toprak kirliliğiyle başa çıkmak için programlara ve düzenlemelere sahipken, birçok fakir ülke bu tür programlardan yoksundur.

Radyoaktif Kirlilik

radyoaktif kirlilik

Radyoaktif kirliliği düşündüğünüzde aklınıza Çernobil veya Fukuşima gelebilir. Bu nükleer santrallerin her ikisi de elektrik üretmek için radyoaktif maddeler, uranyum ve plütonyum fisyonunu kullandı ve ikisi de başarısız oldu. Başarısızlıkları toksik kimyasalların ve radyasyonun çevreye sızmasına neden oldu, bu radyoaktif kirliliktir.

Gürültü Kirliliği

gürültü kirliliği nedir

Yüksek sesler için hiç kulaklık takmanız gerekti mi? Eğer öyleyse, gürültü kirliliği yaşıyordunuz. Gürültü kirliliği, insan kulağına zarar verebilecek yüksek seslerden kaynaklanır. Gürültü kirliliği türleri arasında patlamalar, jet motorları ve hatta konserler olabilir (hoparlörlere yakınsanız). Gürültü kirliliği desibeli yüksek olduğunda tehlikelidir çünkü işitme kaybına neden olabilir.

Detaylar için Tıklayın: Gürültü Kirliliği Nedir? Etkileri Nelerdir?

Işık Kirliliği

ışık kirliliği

Çok fazla ışığın olduğu büyük bir şehirde yıldızları görmenin imkansız olduğunu hiç fark ettiniz mi? Bunun nedeni, gökyüzünü aydınlatmak için elektrik ışıklarının fazla oranda kullanılması ile oluşan ışık kirliliğidir. Işıklar geceleri görmemize yardımcı olmak için harika olsa da, çok fazla ışık gece gökyüzünü engelleyen ışık kirliliğine neden olur.

İnsanın günlük hayatını devam etmesine ön ayak olan bazı işlevleri gerçekleştirirken ihtiyaç duyduğu vücut saati, insanın organik bir sistemin kontrolünde olmasına yardımcı oluyor. Uyku ve uyanma saatleri, hormonların üretim aşaması ve insandaki açlık durumu gibi pek çok şey bu saate göre işliyor. Ancak atmosferde süzülen elektrik ışınları insanın vücudunda yer alan melatonin adlı hormon üzerinde baskı uyguluyor.

Bu baskı da tüm sistemin çarklarının bağlı olduğu vücut saatinin yapısını bozuyor. Uzun soluklu bir probleme sebep olan ışık kirliliği zararları ise kanser, diyabet, psikolojik problemler ve obezite gibi çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasıyla görünüyor. 19. yüzyıldan beri elektriğin insan hayatında olması ve gelişen teknolojiyle birlikte bu enerjiye daha fazla ihtiyaç hissedilmesi yapay ışıkların artmasına neden oluyor.

Işık kirliliği hayvanlar için de zararlı olabilir. Örneğin, büyük şehirlerin ışıkları göç eden kuşların ve  yumurtadan yeni çıkan ve denize ulaşmaya çalışan deniz kaplumbağalarının kafasını karıştırabilir ve ölümlerine sebep olabilir.

Termal kirlilik

nukleer enerji

Çoğu kirlilik türü basit olsa da, termal kirlilik biraz yanıltıcıdır. Çoğu zaman, nükleer santraller ve fabrikalar bir şeyleri soğutmak için su kullanır. Bununla birlikte, ısınmış suyu çevreye bıraktıklarında, daha az oksijene sahip olduğu için bu durum balıklara ve yaban hayatına zarar verir. Buna termal kirlilik denir. Termal kirliliğe, suya daha fazla güneş ışığı ulaşmasını sağlayan toprak erozyonu gibi doğal süreçler de neden olabilir.

Çevre Kirliliğinin Canlılar Üzerindeki Etkisi 

Çevre kirliliği, erken yaşamdan itibaren çeşitli sağlık problemlerine neden olmaktadır. En önemli zararlı etkilerden bazıları, perinatal bozukluklar, bebek ölümleri, solunum bozuklukları, alerji, maligniteler, kardiyovasküler bozukluklar, oksidatif stres artışı, endotel disfonksiyonu, zihinsel bozukluklar ve çeşitli diğer zararlı etkilerdir.

Çok sayıda çalışma, çevresel partikül maruziyetinin (hava kirliliği kaynaklı) birçok hastalık, organ bozukluğu, kanser ve diğer kronik hastalıklardan kaynaklanan artmış morbidite ve mortalite riski ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle zaman kaybetmeden harekete geçme ve kirliliği kontrol etme oldukça kritik öneme sahip. Aksi halde tüketim, ısınma, tarım, madencilik, imalat, ulaşım ve diğer insan faaliyetlerinden kaynaklanan atık ürünler çevreyi kirletmeye ve canlılar üzerinde olumsuz etkilere yol açmaya devam edecektir.

Gelişmiş ülkelerdeki farkındalık ve daha katı yasalar çevrelerini korumaya daha büyük ölçüde katkıda bulunsa da, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler bu yükü birlikte paylaşmaktadır. Kirliliğe yönelik küresel ilgiye rağmen, şiddetli uzun vadeli sonuçları nedeniyle etki hala hissedilmektedir.

Döngüsel ekonomiye geçiş, sürdürülebilir üretim ve tüketim ile birlikte yenilenebilir enerji kullanımı çevre kirliliğini önlemede oldukça önemli adımlardır.

Çevre Kirliliğinin Nedenleri

Çevre kirliliği, insan faaliyetlerinin doğaya ve ekosistemlere olumsuz etkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bunun başlıca nedenlerinden biri endüstriyel faaliyetlerdir.

Sanayi tesislerinden kaynaklanan emisyonlar, hava ve su kirliliğine yol açar. Ayrıca, fosil yakıt kullanımı da atmosfere sera gazlarının salınmasına neden olarak iklim değişikliğine katkıda bulunur.

Ormanların tahrip edilmesi, tarım ilaçları ve kimyasallarının kullanımı da doğal yaşam alanlarını bozar ve biyoçeşitliliği tehdit eder. Plastik atıkların denizlere ve okyanuslara atılması da deniz ekosistemlerini tehlikeye atar.

Çevre Kirliliği Çözümleri

Çevre kirliliği ile mücadele, sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi ve çevre bilincinin artırılması ile mümkün olabilir.

Endüstriyel tesislerde daha temiz üretim yöntemlerinin uygulanması, hava ve su kirliliğini azaltabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazlarının azalmasına yardımcı olabilir. Ormanların korunması ve yeniden ağaçlandırılması, doğal yaşam alanlarının geri kazanılmasına katkı sağlar. Plastik atıkların azaltılması ve geri dönüşümün teşvik edilmesi, deniz kirliliğini önlemeye yardımcı olabilir.

Ayrıca, çevre eğitimi ve farkındalık kampanyaları, insanların çevre sorunlarına daha duyarlı olmalarını teşvik edebilir ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım olabilir.

Kaynak: Science Direct & Green Facts

Yazar Hakkında

Ekolojist

Ekolojist.net - Çevreci Haber Sitesi