Türkiye’de Elektrik Piyasası Kapasite Mekanizması Ekonomi İçin Gerekli Mi?

Yazan Ekolojist

2018 yılında Elektrik Piyasası Mekanizması Yönetmeliği’ne yapılan başvurular sonucunda kapasite mekanizmasından yararlanacak santrallerin listesi açıklandı. Kabul edilen santrallerin toplam kurulu gücü 20 GW’ı aşıyor. Listenin %63’ünü doğalgaz, %33’ünü linyit, % 2’sini ise taş kömürü ve asfaltit santralleri oluşturuyor. Toplam kurulu kapasitesi 4.5 GW olan 3 ithal kömür santrali de, yerli kaynak kullanmaları durumunda teşvik alabilecek santraller listesinde yer alıyor.

Hidrolojik veya yenilenebilen santrallerin yararlanmasının mümkün olmadığı kapasite mekanizması listesinde doğalgaz santrallerinin başı çekmesi şaşırtıcı bir durum teşkil etmezken, doğalgazda Kırıkkale ve linyitte ise Muğla başı çeken iller oldu.

Avrupa Birliği’nde Durum Nedir?

7 Şubat 2018’de Avrupa Komisyonu tarafından onaylanan ve Almanya, Belçika, Fransa, İtalya, Yunanistan ve Polonya’da devreye girecek 6 yeni kapasite mekanizması da Avrupa Birliği’nde çeşitli tartışmaların meydana gelmesine sebep olmuştu. Avrupa Birliği komisyonu, bu kapasite mekanizmalarının rekabet kuralları ve devlet yardımları ile ilgili mevzuata uygun çalışacağı ve arz güvenliğine katkıda bulunacağı görüşünde. Komisyon, kapasite mekanizmalarının fosil kullanıma teşvikten ziyade ekonomik bir gereklilik olduğunu savunuyor.

Kapasite Mekanizmalarının Türkiye’deki Geleceği

Hem finans hem de enerji sektörü aktörlerine göre ekonomik bir gereklilik olan kapasite mekanizmaları, en çok doğalgaz ile çalışmaları ve doğalgazın dışa bağımlı bir sektör olması açısından Türkiye için sorun yaratıyor. Dışa bağımlı bir enerji ekonomisinin yanı sıra, projenin devlet desteği ile devam etmesi de, kapasite mekanizmalarının desteklenmeye devam edilip edilmeyeceği konusunda soru işaretleri oluşturuyor.

Türkiye’deki fosil yakıta dayanan enerji santrallerinin, yenilenebilir santraller karşısında güç zamanlar geçirdiği ise kabul edilen bir gerçek. Bu santrallerin kapanması 10 yılda 40 milyar dolar civarında bir zarara yol açabilecekken, desteklenmeleri durumunda da 500 MW güce sahip bir doğalgaz santralinden elde edilebilecek gücün yılda 10 – 35 milyon dolar arasında olduğu gözüküyor.

Kapasite Mekanizmalarının Yeniden Mi Tasarlanmalı?

Greenpeace’in de aralarında yer aldığı çevreci STK’lar tarafından sunulan argüman, bu termik santrallerin sağlık ve çevre açısından son derece zararlı olduğu ve sektörü fosil yakıta bağımlı hale getirecek bu kapasite mekanizmalarına ek bir teşvik verilmemesi gerektiği yönünde.

Küresel iklim krizinde temel manifesto kabul edilen Paris Anlaşması ise, elektrik sektörünün mümkün olduğu kadar karbonsuzlaşması gerektiğini savunuyor. Bu anlaşma göz önünde bulundurulduğunda, kapasite mekanizmalarının teknolojik açıdan evrilmesi ve karbonsuzlaşma prensibine uygun bir şekilde yeniden tasarlanmasının da küresel iklim açısından daha olumlu sonuçları olacağı söylenebilir.

Yazar Hakkında

Ekolojist

Ekolojist.net - Çevreci Haber Sitesi

Düşüncelerinizi Paylaşın