Enerjide Bir Devrim: Rüzgâr Enerjisi

rüzgar enerjisi
Yazan Ekolojist

Bu yüzyılın başından bu yana farklı ölçeklerde Dünya’da ve Türkiye’de rüzgar enerjisi uygulamaları ve türbin tesisatları artırılmıştır. Rüzgar enerjisi, atmosferi kirleten fosil yakıtlara kıyasla alternatif bir temiz enerji kaynağı olduğundan, Türkiye’nin yerli fosil yakıt kaynakları son derece sınırlıdır. Buna ek olarak, Türkiye’nin coğrafi konumu, rüzgar enerjisi için birkaç avantaja sahiptir. Bu bağlamda, yenilenebilir enerji kaynakları Türkiye’de sürdürülebilir enerji gelişimini ve çevre kirliliğini önlemede en etkin ve etkili çözümlerden biri gibi görünmektedir.

Dünyada Rüzgar Enerjisinin Durumu

Rüzgar enerjisi, ticari anlamda en uygun olan, en gelişmiş ve yaygın yenilenebilir enerji kaynağıdır. Temiz bir enerji kaynağı olduğu için Dünya’da ve Türkiye’de rüzgar enerjisi, güneş var olduğu sürece yok olma ihtimali olmaksızın çevre dostudur. Sürekli kendini yenileyen bir enerji kaynağıdır ve mevcut miktarın gerektiğinde el altında olup olmayacağı tam olarak bilinmemektedir. Örneğin, kurulan rüzgar enerjisi santrallerinden elde edilen enerji, 2001 yılında 24.322 MW iken Haziran 2011’de 215.000 MW’a yükselmiştir. Kurulu rüzgar enerji sistemlerinde artış eğilimi vardır. Enerji ve ortalama artış oranı bu dönemde % 25’tir.

Dünyanın kurulu rüzgar kapasitesinin yaklaşık % 43,7’si Avrupa, % 22,5’i Kuzey Amerika ve % 31,1’i Asya’dadır. Bununla birlikte, Çin’in en yüksek kurulu rüzgar kapasitesi 44,733 MW ile Avrupa’nın % 52’sine ve dünya kurulu gücü kapasitesinin % 22,7’sine eşittir.

2009 ve 2010 yılları arasında kurulu rüzgar enerjisi kapasitesinde en yüksek gelişmeyi % 73 ile Çin gösteriyor. ABD’de % 14,2 ile yüksek bir gelişme var. Bu dönemde Almanya, İspanya ve Hindistan için kurulu rüzgar kapasitesinin artan oranı sırasıyla %5.5, 7.9, 10.6’dır. 2010 yılı verilerine göre, Asya kıtasındaki ülkelerde kurulan rüzgar enerjisinin gücü yakın zamanda artmış olsa da, kurulan dünya rüzgar enerjisinin % 43,7’si Avrupa kıtasında.

Türkiye’ye benzer rüzgar sistemlerinin etkisi altındaki Balkan ülkelerinden 2010 verilerine göre, komşumuz Yunanistan’ın 1208 MW’lık bir rüzgar enerjisi kurulu gücü, Bulgaristan’ın ise 375 MW’lık kurulu rüzgar enerjisi seviyesi bulunmaktadır.

soma rüzgar enerjisi santrali

Türkiye’de rüzgar enerjisinin güncel durumu ve geleceği

Mayıs 2002’de Türkiye Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yayınlanan bir rüzgar atlası, rüzgar hızı 50 m yüksekliğindeki en yüksek bölgelerin Ege, Marmara ve Doğu Akdeniz bölgelerinde olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak, ABD alan çalışmalarında yer alan meteorolojik verilere göre Türkiye’nin rüzgar kapasitesi oldukça yüksektir.

Toprak üstünde 50 m yükseklikteki ortalama yıllık rüzgar hızının 4-5 m/s olduğu yerlerde türbinler oluşturmak için önemli olan 50 m yükseklikteki güç yoğunluğu, yıllık ortalama 500 w/m2’yi aşmaktadır. Sahada yapılan araştırmacılardan elde edilen tahmini rakamlar, Türkiye’nin teknik rüzgar enerjisi potansiyeli, kurulmuş güç ve ortalama verimliliğini kanıtlamaktadır.

Türkiye’de elektrik enerjisi üreten ilk küçük ölçekli uygulama, 1986 yılında Ege bölgesinde İzmir Çeşme’de 55 kW kurulu güce sahip bir tesis ile başlatıldı. Büyük ölçekli ilk santral, 1998 yılında 1,74 MW kapasiteli Çeşme Germiyan’da oldu. 1998 yılında Çeşme Alaçatı’da kurulan ARES rüzgar santrali, 12 × 600 kW rüzgar türbini içermektedir. Türkiye’nin en büyük rüzgar enerjisi santralı, 2012 yılında Manisa Soma’da 140,1 MW kurulu güce sahip olarak kuruldu.

Yeni yenilenebilir enerji yasası, Türkiye’de rüzgar santralı için oldukça cazip teşvikler getirdi. 2007 yılı başlarında, Türk hükümeti rüzgar enerjisi üreticilerini teşvik eden yenilenebilir enerji yasasını, 50/MWh ile 55 / MWh arasındaki sabit tarifeli 10 yıllık sözleşmelerle güncelledi.

Yazar Hakkında

Ekolojist

Ekolojist.net - Çevreci Haber Sitesi

Düşüncelerinizi Paylaşın